Malta Turizm Ofisi Genel Müdür Yardımcısı Carlo Micallef, her yıl Türkiye’den Malta’ya daha fazla sayıda turist gittiğini, giderek artan tanıtım faaliyetleriyle bu sayıyı artırmaya kararlı olduklarını vurguladı.

Malta Turizm Ofisi, Rahmi Koç Müzesi’nde ‘Tarihin Tadına Bak’ adlı bir etkinlik düzenledi. Katılımcılar İlber Ortaylı’nın anlatımıyla Akdeniz’in tarihini ‘gastronomi’ perspektifinden dinledi. Ve, 18’inci yüzyılda Osmanlı ve Malta gemilerinde bulunan malzemelerle ve o dönemde pişirildiği şekliyle pişirilerek konuklara servis edilen lezzetleri tattı.
Türkiye’de 2018’den beri aktif olan Malta Turizm Ofisi’nin Heritage Malta işbirliğiyle düzenlediği etkinliğe Malta Türkiye Büyükelçisi Carmel Vassallo ve Malta Başkonsolosu Franklin Aquilina da katıldı.

Malta Turizm Ofisi Genel Müdür Yardımcısı Carlo Micallef, iş dünyasında ve politika alanında Malta ve Türkiye’nin arasındaki ikili ilişkilerin son derece olumlu olduğuna değinerek bunu kültürel alışverişe ve ortak Akdeniz kültürüne bağladı. Micallef, Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un ocak ayındaki temaslarının iki ülke arasında ‘turizmde yeni bir dönem’ başlatacağını ifade etti.
Konukları tarihte bir yolculuğa davet eden Heritage Malta Genel Müdürü Noel Zammit ise toplumlar arasındaki kültür alışverişinin önemli bir boyutunun yemek alışkanlıkları olduğuna değindi. Zammit, Malta ile Türkiye arasındaki dostluğun ve iki ülke arasındaki turizmin gastronomi ve tarih ile güç bulacağını belirtip etkinliğin tüm katılımcılarını böyle bir kültürel dostluk zemininin gönüllüleri ve öncüleri olmaya davet etti.
Yemeklerin öyküsü

Heritage Malta tarih küratörü Liam Gauci ise etkinliğin konuklarına gece boyunca servis edilen yemeklerin hikayeleri anlattı.
1760’da Osmanlı donanmasının armada gemisi Burç-u Zafer (Corona Ottomana), tayfaları arasındaki bir Hırvat olan Pietro de Giovanni Zelalic’in çıkardığı isyanla kaçırılarak Malta limanına sığındı. Bu duruma çok sinirlenen ve iki ülke arasında uluslararası bir sorun çıkmasını engellemek isteyen Fransa, gemiyi Malta’dan satın alarak Osmanlı İmparatorluğu’na hediye etti. Liam Gauci işte bu akşamki yemeğin temasının geminin bu yolculuğundan esinlenerek şekillendirildiğini, gemide bulunan Fransız ressam Antoine Favray’in tablolarından ve geminin kayıtlarından yola çıkarak kuzu yemeği, safranlı pilav, istiridye turşusu, pandispanya gibi yiyecekleri gecenin konukları için özel olarak hazırladıklarından bahsetti.