Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 15 Temmuz gecesi yaşananlara dair suskunluğunun ‘kontrollü darbe’ söylemini beslediğini savundu.
MİT müsteşarına çağrıda bulunan Uğur “Bu spekülasyonun son bulması isteniyorsa Hakan Fidan’ın bir karar vermesi gerek” dedi.
‘Erdoğan ve Yıldırım’ı neden aramadı?’
‘Hakan Fidan’ın vermesi gereken karar ve spekülasyonun kaynağı’ başlıklı yazısında “Fidan, Binbaşı O.K’nın 14.45’deki ihbarından gece saat 22.30’a dek tam 7 saat 10 dakika Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ve Başbakan Binali Yıldırım’ı neden arayıp bilgilendirmemiştir?” diye soran Uğur, ‘spekülasyon’un bu soru üzerinden üretildiğini ifade etti.
‘2012’de Erdoğan’ı bulmayı başarmıştı’
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin dünkü yazısında ’15 Temmuz günü ‘ihbar’ üzerine Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’la bir araya gelen Fidan’ın cumhurbaşkanını bilgilendirmek istediği ancak telefonunu araçta bıraktığı’ izahatını da ‘tatmin edici’ bulmayan Türkiye yazarı şöyle devam etti: “Sayın Fidan 7 Şubat 2012’de FETÖ, MİT darbesi planlayıp kendisini ifade vermeye çağırdığında, o sırada ameliyat olmak üzere hastaneye giden ve çoğunlukla telefonlara bakmayan Tayyip Erdoğan’ı bulmayı başarmıştı. Erdoğan o vakit kendisine ‘Sakın ifade vermeye gitme’ demişti. Sadrettin Sarıkaya adlı FETÖ’cü savcı, MİT müsteşarı ile birlikte üç MİT yöneticisi hakkında gözaltı kararı çıkarmaya kalkışınca da Erdoğan 10 Şubat’ta o tarihî konuşmasını yapmış ‘Gücünüz yetiyorsa gelin beni alın’ demişti. Demem o ki Cumhurbaşkanı MİT Müsteşarı için ulaşılmayacak kişi değil. Hele böylesine kritik bir günde, vahamet diz boyuyken.”
‘Kimse kızmasın’
‘Sayın MİT Müsteşarı ‘Çok acil bir durum var, Genelkurmay Başkanı’mızla birlikteyiz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız ile mutlaka ve hemen görüşmemiz gerekiyor’ dese, acaba ulaşamaz mıydı?’ ve ‘Fidan saat 20.20’de Akar’ın yanından ayrılıyor. Aracındayken yeniden arayamaz mıydı?’ sorularını ortaya atan Uğur, “Kimse kızmasın. Çünkü o saatlere dair bazı belirsiz noktalar kaldıkça ve suskunluk devam ettikçe, FETÖ ve CHP’nin birlikte dillendirdiği ‘kontrollü darbe yalanı’ daha da besleniyor” ifadelerini kullandı.
‘Eski başbakan erken saatte sığınağa gönderiliyor’
Artıları ve eksileri teraziye vurulduğunda MİT müsteşarının ‘FETÖ’yle mücadele’de başarılı olduğunu dile getiren Uğur şunları yazdı: “Hâl böyleyken artıları ve eksileri teraziye vurduğunda FETÖ ile mücadelede başarılı bir müsteşarın 15 Temmuz darbe girişiminin yapıldığı günkü tavrını insan neye yoracağını bilemiyor doğrusu. Gelişmelere hâkim olabileceğine yönelik inancı mı, yoksa basiretinin bağlanması mı? Adını koyamıyorum. Öyle ya. Eski başbakan erken saatte sığınağa gönderiliyor. Cari Başbakan Binali Yıldırım olayı vatandaşlarla birlikte öğreniyor, telaşla aradığında da ona günün gelişen olaylarını aktarıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sonradan açıkladığı üzere darbe girişiminden eniştesi sayesinde haberdar oluyor.”
‘Fidan bir karar vermeli’
‘Kontrollü darbe’ söyleminin son bulması isteniyorsa Fidan’ın bir karar vermesi gerektiğini dile getiren Türkiye yazarı, “O kararın ne olabileceğini ben söyleyecek değilim şüphesiz ama kamuoyu acaba bir özeleştiriyi de hak etmiyor mu en azından?” sorusuyla yazısını noktaladı.