İsrail’in Gazze saldırısıyla birlikte yükselişe geçen antisemitizm akademiye de sıçradı.
Bilecik Şeyh Edibali Üniversitesi Fizik Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ali İhsan Göker, Türkiye’deki antisemitizme ilişkin bir makale kaleme alan akademisyen yazar Louis Fishman’ı, 730 bini aşkın Yahudi’nin katledildiği Treblinka toplama kampını hatırlatarak tehdit etti.
‘Triblenka yakında hazır olacak’
Ortadoğu ve İsrail-Filistin meselesi üzerine çalışmalarıyla tanınan Brooklyn Üniversitesi öğretim üyesi yazar Louis Fishman, Haaretz gazetesinde yayınlanan ‘Devlet Türkiye’deki çirkin antisemitizme ne zaman yaptırım uygulayacak?’ başlıklı makalesinin linkini Twitter hesabı üzerinden paylaştı.
Tam da antisemitizmin iktidar kontrolündeki yükselişine güncel örneklerle dikkat çektiği yazısında bahsettiği türden bir tepkiye maruz kalan Fishman, Bilecik Şeyh Edibali Üniversitesi Fizik Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ali İhsan Göker tarafından toplama kampına gönderilmekle tehdit edildi.
Göker, Fishman’ın tweet’ine verdiği yanıtta Polonya’da 730 bini aşkın Yahudi’nin katledildiği Treblinka toplama kampına atıf yaparak, “Treblinka yakında hazır olacak, şu anda Yahudileri taşıyacak demiryollarını inşa ediyoruz” diye yazdı.
Göker bir sonraki tweet’inde de, “Başbakanın yerinde olsam buradaki Yahudileri toplar derhal toplama kampına postalarım” dedi.
Tepkiler üzerine mesajı silmek zorunda kaldı
Nefret söylemi içeren ifadesi nedeniyle sosyal medyada infial yaratan Göker, epey bir süre attığa tweet’e sahip çıktı. Hem Türkiyeli hem de yabancı kullanıcılardan gelen tepki dolu tweet’lere karşılık ilk tweet’indekine benzer ifadeler içeren tweetler attı.
Neden sonra Göken Fishman’a yazdığı ‘tweet’i silmek zorunda kaldı.
Göker’in ‘Treblinka’ tehdidini “Muazzam nefret ve ırçılık, üstelik bir akademisyenden” yorumuyla paylaşan Fishman, maruz kaldığı ırkçı ifadelere karşı sosyal medyada kendisine destek verenlere teşekkür etti.
Üniversite yönetiminin ırkçı tweet’i nedeniyle Göker hakkında herhangi bir işlem yapıp yapmayacağı merak konusu.
Faşist olmak, bir ‘hak’ değildir…