MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, referanduma gidecek ‘partili cumhurbaşkanlığı’nı merkeze alan anayasa değişiklik teklifi için “Biz yanlış yapmıyoruz ki telaşa kapılalım. Biz millet için evet, devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet diyoruz” dedi.
Ekim ayına kadar başkanlık sistemine karşı çıkan MHP yönetimi, 11 Ekim 2016’da Devlet Bahçeli’nin, “AKP başkanlık sistemi inadını sürdürecekse bunu Meclis’e getirmelidir” demesiyle şaşırtıcı biçimde safını değiştirmişti. Başkanlık sistemini öngören anayasa teklifi AKP ve MHP’nin mutabakatıyla 10 Aralık’ta Meclis’e sunulup önce komisyonda sonra da genel kuruldan geçirilmişti. Teklif iki tur oylama sonucunda 339 oyla kabul edilmiş, böylece referandum süreci başlamıştı.
MHP’deki hızlı değişim, referandumda parti tabanının nasıl davranacağı konusunda da merak uyandırıyor. Birçok analist, referandumda MHP seçmeninin belirleyici olacağının altını çiziyor.
‘Cepheleşme ve siyasal çatlaklar da derinleşmekte’
Gelenekselleşen Twitter mesaisinde süreci değerlendiren Bahçeli, referandumda ‘şaşmaz ve isabetli irade’nin tecelli edeceğini ve bu anın sabırla beklenmesi gerektiğini savundu.
MHP lideri şunları kaydetti: “Makyavel, ‘Fırsat kaçırılmayacak kadar güzeldir’, diyordu. Kaos kuluçkasına yatıp felaket üretmeye niyetlenenler şimdilerde fırsat kolluyor. Neyin fırsatı kollanıyor diye soracak olursanız, derim ki; kutuplaşmanın, krizin, kamplaşmanın, karanlığın, kavganın, kargaşanın… Referandum üzerinden milleti fikir ve duygu planında ayrıştırmayı amaçlayan profesyonel nifakçılar kampanyalarına çoktan başladılar. Bir yanda evet, diğer yanda hayır diyenler devamlı surette tahkim edilirken, cepheleşme ve siyasal çatlaklar da derinleşmektedir. Anayasa değişikliğindeki maksat yürürlükteki hükümet etme sistemini tıkayan, kırılmasına ve dağılmasına neden olabilecek engelleri aşmaktır.”
‘Münkir ile mümin yan yana gelmez’
Söz ve yetkinin ‘Türk milletinde’ olduğunu belirten Bahçeli, siyaset aklının ‘devlete kişilik kazandıran hukuki çerçeve’yi belirlemesinin doğal ve zorunlu olduğunu kaydetti.
MHP lideri şöyle devam etti: “Çareyi vesayet odaklarında, yabancı güçlerin emellerinde değil, millette gördük. Devletin ayağa düşürülmemesi, milletin arada kaynayıp gitmemesi, vatanın hür ve bağımsız olarak devamı için müdahale gerekiyordu. Yüksek hedefleri benimsedik. Siyasi ahlak ve uzlaşmayla millete giden yolları araladık. Çarpık niyetlere karşı bütünleşip netleştik. Kütük yontula yontula kitap oldu da, iftirayı meslek edinmiş, isnat, itham ve ilkel dürtüleri kılavuz yapmış çevreler bir türlü uslanmadı.”
Bahçeli, MHP’nin tabanı ve tabanın farklı düşündüğüne yönelik eleştirilere şu yanıtı verdi: “Bizde taban yoktur, dava arkadaşlarımız vardır. Bizde tavan yoktur, ülkücü şuur hakimdir. Münkir ile mümin yan yana gelmez; ama yalanla doğruyu aynı kazana atıp Türkiye’yi ateşe vermek isteyenler hep diz dize, yanak yanağadır.”
‘Müşahit diye Doğan otursun, olmadı Ciner, yetmiyorsa Şahenk’
MHP lideri şöyle devam etti: “MHP’li görünüp, ülkücü kisvesinde dolaşan küçük bir sözde muhalif azınlık kişisel heves ve hedefleri için olmadık oyunlar içindedir. Bunlar; fitne çağcılar, elinde ülkücü kanı bulunan aydınlıkçılar, Kandil beslemeleri, FETÖ’cüler, çeyrek aydınlar,CHP ve HDP’yle birliktedir. Televizyonlarda MHP hakkında atıp tutuluyor. Gazeteleri açıp okuyorum, MHP’yi kesip biçiyorlar. Hepsi hücuma geçmiş MHP’nin üstüne oynuyor. Madem MHP’de hayırcı muhalifler etkin ve çoğunluktadır, o zaman YSK ayrı bir sandık kursun, başına da müşahit diye Aydın Doğan’ı oturtsun. Olmadı Turgay Ciner, yetmiyorsa Ferit Şahenk kurulan ayrı sandıklarda görev yapsınlar. Yanlarına kirli ve kinli kalem sahiplerini alsınlar.”
‘Yanlış yapmıyoruz ki telaşa kapılalım’
‘Rejimi riske sokan siyaset ittifakının mahzeninde’ bir süredir Cumhuriyeti hedef alan tehditlerin var olduğunu savunan Bahçeli, “Biz yanlış yapmıyoruz ki telaşa kapılalım. Biz millet için evet, devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet diyoruz” diye yazdı.