Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında ‘belaltı’ şiir okuyan Alman sunucu Jan Böhmermann’ın yargılanması için Türkiye’nin takındığı tavrı eleştirerek, “19’uncu yüzyılda değiliz” dedi.
‘Gerçek hicve başvurabilirsin’
Almanya`nın Bavyera eyaletinin başkenti Münih’te Halk Hareketi Derneği tarafından düzenlenen konferansta konuşan Ortaylı, Türkiye’de tarih bilincinden, Müslümanlık ve laikliğe bakışa kadar birçok konuda değerlendirmeler yaptı.
Almanya’da olması nedeniyle sözün iki ülke arasında diplomatik krize neden olan Böhmermann’ın ‘Erdoğan şiiri’ne gelmesiyle, Ortaylı, şunları söyledi: “Parti grupları değişik reaksiyon gösterdi. Buna cevap vereceksem, böyle ‘Mahkemeye verin, atın falan’ olmaz. 19’uncu yüzyılda değiliz; o zaman öyle işliyordu. Aynı ağırlıkta, fakat gerçek hicve başvuran cevaplar verebilirsin.”
‘Dinle kimlik olmaz’
Ortaylı, Türkiye’de kimliklerin mezhepler üzerinden biçimlendirilmesine de değinip, “Hayatınızın kompartımanlarında işte Alevi var, Sünni var vesaire çizerken politika yapamazsınız. Böyle bir kimlik olmaz; bu çok önemlidir. ‘Hepimiz elhamdülillah Müslümanız’ deriz; fakat kalkıp bunun üzerinden bir kimlik yapamazsınız. Bir Memlekette kimlik çok önemlidir; fakat bunu hiçbir şekilde politikaya, daha doğrusu bireyin yaşam tercihlerine, o tercihlerin gruplaşmasına, gruplaşmaların partileşmesine müdahalesi mümkün değildir, çok açıktır ve bu her yerde olur” diye konuştu..
‘Bunlar Türkiye’yi bölecek şeyler’
‘İlber Hoca’, gerilimin bu tür politikalarla artacağına dikkat çekerek şöyle devam etti: “Ne yazık ki akrabacılık, etnik ve bölgesel ayrımcılık, tarikatçılık, mezhepçilik vesaire bunlar fevkalade tehlikeli ve yeni Türkiye`yi bölecek ve kuruluşumuzu, gelişmemizi engelleyecek şeyler. Bunun ilk reaksiyonları ise aklı başında ve zekası yerinde bütün gençliğin kaçmasıdır. Haksızlıkların artması dolayısıyla muhtelif saflarda gerilim artacaktır. Memleket için en kötü gelecek budur. Bunu önleyecek tedbirlere gidilmesi lazım.”
Ortaylı’ya göre, Türkiye’de cumhuriyete bakış açısında da sorunlu taraftar var. Siyasi görüşlerle birlikte değişen tarih okumasına değinen Ortaylı, buna örnek olarak da şunları söyledi: “Türkiye`de birçok şey değişti ve ikinci harbin sonunda dünyada çoğunluğu meydana getiren az gelişmişler arasında değildik. Üniversitemizi kurduk, sağlık hizmetlerinin temeli atılmıştı ve tabi ki yapılmayacak ve çok zor olan şeyler vardı; fakat birtakım şeylerde hazırlanmıştı ve vatanı 14 Mayıs 1950`lerde biz kurduk hikayelerine inanmayın.”
‘Mezarınıza tükürürler’
Ortaylı, Müslümanlık vurgusuna da değindiğini konuşmasında, “Bizimle Müslümanlık geliyor” söylemlerine “Sanki 10 bin senedir ağacın üstünde yaşıyorduk, şamanlık yapıyorduk. Bunlar boş şeyler ve tarih bilmemek, istismar etmek, kötü ve küçük amaçla kullanmak için ihlal etmektir. Bunlara itibar etmeyin. Böyle şeylerle iki gün insanları kandırırsınız ve üçüncü gün yetişen genç nesil sizi fena yapar. Hakikaten mezarınızın üstüne tükürecek dereceye gelir” diyerek yanıt verdi.
Geçtiğimiz hafta, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda Türkiye’nin dönem başkanlığında ‘teröre destek olmaya devam ettiği’ gerekçesiyle kınanan İran’ın ‘Türklerin İslamiyet’i öğrendikleri memleket’ olduğunu söyleyen Ortaylı şöyle devam etti: “Bazı arkadaşlar uydurarak Kuteybe bin Müslim Orta Asya’yı fethetmiş, Türkler bunu görünce bayılmışlar ve İslami kabul etmişler. Zor fethetti bir kere o doğru değil. Türkler öyle bayılarak din kabul etmez. Son derece çakal bir millettir; düşünür, bakar ve işine gelirse. Askerler çünkü, her şeyi öyle zart diye almazlar ve stratejik bir yapısı vardır. Bizim ilk devletimiz onuncu asrın sonudur.”