AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak yazarı Markar Esayan, Hrant Dink’in katledilişinin sekizinci yıldönümünde, “Bu dava ‘paralel’e sığmaz” diyenleri eleştirip cinayette devletin payını hiçe saymakta sakınca görmedi.
‘Paralel’e yıktı
Markar Esayan bugünkü “Hrant’ın ‘arkadaşı’ olmaya gerek yok, dürüst olun yeter” başlıklı köşe yazısında HaberTürk yazarı Ruşen Çakır ve Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’ten alıntılar yaparak Hrant Dink cinayetini bir kez daha sadece ‘paralel’e yıktı.
Esayan yazısında Çakır ve Özkök’ün cinayette örgütün olmadığına dair yazılar kalem aldığını belirterek, bu yazıların da davanın seyrini değiştirdiğini iddia etti.
Öyle ki mahkemenin altı sene sonunda ‘Cinayette örgüt yoktur‘ kararını bu yazılara bağlayan Esayan, bu ‘gizli plan’ın yine AKP sayesinde bozulduğunu ima etti: “17/25 Aralık darbesi yaşanıp paralel örgüt deşifre olmasaydı, öyle de kalacaktı. Ergenekon, Balyoz, Şike, Casusluk davalarında bu kadar cevval olan, genelkurmay başkanlarını hapse atabilen aynı polis, savcı ve hakimler, Dink Davası’nı örtbas ettiler, daha kenarda kalan Zirve’yi Tolon’a bağlayarak politik anlamda işlevsel kıldılar.”
AGOS’a ve Dink’in arkadaşlarına çattı
Cinayetin devlet ve ‘cemaat’ işbirliği içinde işlendiğini savunan AGOS gazetesi ve Hrant’ın arkadaşlarına da yüklenen Esayan, “‘Bu dava paralele sığmaz’ yazıları yazıp manşetler atacaklarına bu kritik soruları gündemleştirsinler” ifadelerini kullandı.
Markar Esayan hükümeti temize çıkarma çabasındaki bu yorumlarının ardından yazısını ironik bir şekilde, “Tarafsız ve cesur olmak yeterli. Hrant için adalet için!” sözleriyle bitirdi.
‘AKP-Cemaat savaşında bir taktik’
Agos gazetesi, ‘Bu dava paralele sığmaz‘ manşetiyle hükümete yakınlığıyla bilinen gazetelerin Hrant Dink cinayetini olduğu gibi Gülen Cemaati’ne yıkma çabasına bir kez daha, ‘Yemiyoruz‘ mesajı vermişti.
Bu durumun AKP ile Cemaat arasındaki bir ‘savaş taktiği’ olarak niteleyen AGOS gazetesi, cinayet hakkında başka gerçekleri, başka bazı sorumluları karanlıkta bırakmaya özen gösterildiğini vurgulayıp “O haberlerde, Emniyet içindeki başka grupların, MİT’in, Jandarma’nın, kimi yargı ve bürokrasi mensuplarının adı hiç geçmiyordu” ifadelerini kullanmıştı.