Şeyh Sait isyanı üzerine sıkıyönetimle yetinmeyip ülke genelinde ilan edilen Takrir-i Sükûn uygulamalarının ölçüsüzlüğüyle, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL uygulamalarının ölçüsüzlüğü de dikkate değer..
Tutuklanıp gazetesi kapatılan gazetecilerle Şeyh Sait isyanı arasında hiçbir alaka yoktu… Bugün de tutuklanan profesyonel gazeteciler ve üniversiteden atılan Prof. İbrahim Kaboğlu gibi akademisyenlerle darbe ve terör örgütleri arasında hiçbir alaka yoktur.
Fakat “zemin hazırladılar” iddiası o zaman da bugün de “gerekçe” sayılıyor!
Elbette bugün muhalefet partileri var, eleştiriler yapılıyor; bir Takrir-i Sükûn döneminde olduğumuz söylenemez.
Fakat 1920’lerde değil, 21. yüzyıldayız.