Son dönemde medyada “milletvekili olmayan başbakan olamaz” türünden yanlış bir algı yayıldı. Bu algıyı oluşturmak için yapılan yayınların asıl nedeni milletvekili olmayan AKP’lilerin başbakanlık yolunu kesmekti. Hemen bir örnek verelim; İçişleri Bakanı Efkan Ala milletvekili olmadan bakan oldu. Peki, şimdi Efkan Ala’nın başbakan vekili olmasında bir engel var mı? Hiçbir engel yok. Vekil aslin bütün yetkilerine haiz olacağından Efkan Ala pekâlâ başbakanlık yapabilir.
Efkan Ala örneğinde olduğu gibi Abdullah Gül ya da Numan Kurtulmuş bakanlığa atanır. Aynı kararnamede başbakanlığa vekâlet edecekleri açıklanır. Ve mevcut başbakan, cumhurbaşkanı seçildiği için hükümetin istifasına gerek olmadığından genel seçimlere kadar dokuz ay süreyle Gül ya da Kurtulmuş başbakanlık görevini yürütebilirler. Zaman geçmiş değil, hâlâ uygulanabilir bu formül. “Peki, niçin uygulanmıyor bu formül” sorusu hemen akla gelebilir. Cevap şu: çünkü Gül ve Kurtulmuş her emredileni yapmazlar. İşte bu nedenle uygulanmasından kaçınılıyor.
İşte hâl böyle olunca, bundan sonra, genel seçimlere kadar ekonomi iç ve dış şoklara karşı kırılgan olacak. Niye bunu söylüyoruz? Çünkü, başbakanlık için ismi kulaklara üflenen Ahmet Davutoğlu ekonomimizi dikkate almadan, dış politikada, çok riskli işlemler yaptı. Bundan sonra da ne yapacağı pek belli değil. Anlayacağınız, bindik bir alâmete gidiyoruz kıyamete olmasın sonra.