Yıllar boyu Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Fehmi Koru, sahibi ve üç çalışanı hakkında ‘FETÖ’ gerekçesiyle soruşturma başlatılan Sözcü hakkında ‘tanık’ sıfatıyla ifade verdi.
Haber, gazetecilere yapılan operasyonları savcılık makamından aldığı bilgilerle haberleştirmesiyle bilinen Sabah’tan Nazif Karaman’a ait.
Haberde, Sözcü soruşturmasında ifade veren Koru’nun Sözcü’nün sahibi Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay’ın kendisine “Burak İsviçre’de Cemaat’e ait bir evde yetişti” dediğini aktardığı öne sürüldü.
Koru’ya 24 Nisan 2010 tarihli Yeni Şafak gazetesinde ‘Taha Kıvanç’ mahlasıyla kaleme aldığı ve ‘Burak Akbay’ın FETÖ evlerinde yetiştiği’ iddiasıyla ilgili yazısı soruldu.
‘Sözcü’yü açması bana tuhaf geldi’
Koru, Akbay’ın babasıyla aralarında geçtiğini öne sürdüğü konuşmayla ilgili şunları söyledi: “Burak Akbay’ın yine gazetecilik yapan babası Ertuğrul Akbay ile bir gezi sırasında sohbetimiz olmuştu. Ertuğrul Akbay, bana oğlu Burak’ın ‘İsviçre’de Cemaat’e ait bir evde kaldığını, o sayede doğru düzgün yetiştiğini’ övgüyle anlatmıştı. Yıllar sonra Burak Akbay’ın ani bir yükseliş sergileyerek Sözcü gazetesini açması bana tuhaf gelmişti.”
Koru, yazıyı o dönem kendisinin de hayli yakın olduğu Gülen Cemaati’nin muhalefeti kontrol etmek için Sözcü gazetesini kurdurduğunu düşündüğü için yazdığını öne sürdü.
‘Cemaatin bu gazeteyi kurdurduğunu düşündüm’
“Baba Ertuğrul Akbay’ın bana 90’lı yıllarda bahse konu sohbetinde ‘Oğlum dinine bağlı, muhafazakâr değerlere sahip biridir’ demesine rağmen Sözcü gibi aşırı muhalif bir gazetenin patronu olmasını ben mantıklı bulmamıştım. Bu nedenle Yeni Şafak’taki yazıyı kaleme aldım” diyen Koru, bu yazıdan sonra Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay’ın kendisini aradığını söyledi.
Koru şöyle devam etti: “Bu yazımdan sonra Ertuğrul Akbay beni cep telefonumdan aradı. Yazıyı yazdığım için beni eleştirdi. Ben de kendisine ‘Burak Akbay kendi imzası ile bir cevap verirse bunu gazete köşesinde yayınlayacağımı’ söyledim. Kendisinin söylediklerini yayımlamamı istedi. Ben de ‘Muhatabım sen değilsin, Burak Akbay açıklama gönderirse gönderdiği yazıyı köşeme taşırım’ dedim. Bu yazımla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi. Ben Cemaat’in muhalefeti de kontrol altına alıp gerektiğinde hükümete sert muhalefet yapmak için bu gazeteyi kurdurmuş olabileceğini düşündüm ve bu yazıyı kaleme aldım.”
Sözcü operasyonu nasıl başladı?
İstanbul başsavcılığı, gazete hakkında ‘FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı.
Sözcü’nün imtiyaz sahibi Burak Akbay, internet sorumlu müdürü Melda Olgun, mali işler müdürü Yonca Kaleli ve muhabir Gökmen Ulu hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. Akbay’ın Fransa’da olduğu belirlenirken Olgün ve Ulu gözaltına alınmıştı.
Sözcü iki haberle suçlanıyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’nun soruşturma dosyasında iki haber var. İlki, 15 Temmuz 2016’da gazetenin internet sitesinde 16.25’te yayınlanan ‘Sözcü Erdoğan’ın buldu’ başlıklı haber.
Ulu’nun haberinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te tatil yaptığı otelin adres ve görüntüsü yer alıyordu.
Darbe girişiminden birkaç gün önce Erdoğan’ın basına çıkmadığı ve etkinliklere katılmadığı dikkat çekmiş, tatil yaptığına ilişkin haberler basına yansımıştı.
Sözcü’nün suçlandığı ikinci haber ise 1 Ocak 2016’da manşetten yayınlanan ‘2016 falınız’ başlıklı haber.
AA’nın aktardığına göre, haberde kullanılan, ‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadelerin yer aldığı görsel’ de soruşturma dosyasında.