STELYO BERBERAKİS
Doğu Akdeniz’deki gerginliğin bir nebze azalmasından sonra Türk/Yunan
ilişkilerinin hangi yöne gireceği 24-25 Eylül’de yapılacak Avrupa Birliği (AB) zirvesine belirsizliğini korurken şimdi de Meis’in batısındaki Karaada (Yunanca Ro) aniden gündeme taşındı. Mesele, 2009’da da gündeme gelmiş, ‘Ankara’daki ilgili makamlar adacığın Yunanistan’ın egemenliğinde bulunduğunu, Atina’nın adacığa ağır silahlar dışında hafif silahlar yerleştirebileceğini’ söylemişti.
Karaada Türk basınına göre Türkiye’ye, Yunan basına göre Yunanistan’a ait.
Atina’ya göre Karaada ve yanıbaşındaki Fener (Strongili) kayalıkları 1947 tarihli Paris Anlaşması uyarınca Yunanistan’a devredilen
ada ve kayalıklar listesinde yer alıyor.
Türkiye’de ise bazı resmi ve gayriresmi çevreler söz konusu adacık ve kayalıkların 1947 anlaşmasına dahil olmadığını, bunların bir önceki
varisi Osmanlı’ya ait olduğunu savunuyor. Bu gerekçelerle kimileri her iki yerin de aidiyeti belirsiz adacık ve kayalıklar listesinde bulunması gerektiğini, kimileri ise Türkiye’ye ait olduğunu öne sürüyor.
Yunanistan’daki kayıtlara göre “Ro, Oniki Adalar kompleksinin bir
adacığı olup Meis adasının 2.9 mil batısında ve Türk sahillerine 3 mil
mesafede bulunuyor. 1476 dönümlük ve 20 metre yüksekliğindeki adacık, adını, Aghios Georgios kilisesinden alıyor.”
2009’da da gündeme gelmişti
Karaada’nın gündeme oturması ilk değil. 2009 yılında da gündeme gelmiş; ve adacığın ‘Türkiye’ye ait olduğunu sandığını’ söyleyen üç Türk
gazeteci Yunan sahil güvenliği ekiplerince gözaltına alınmış, dışişleri bakanlarının araya girmesiyle serbest bırakılmıştı.
Aynı günlerde (Ağustos 2009) Türk ve Yunan basınında ‘doğmadan
bastırılan bir kriz’ olarak servis edilen haber ve yorumların arasında
gazeteci Uğur Ergan’ın Hürriyet gazetesinde yayınlanan bir makalesi
dikkat çekiyordu.
Ergan bu makalesinde özetle, Karaada konusunun o dönemde
seçimlere hazırlanan Yunanistan’ın iç siyasetine alet edildiği
görüşüne yer verdikten sonra makalesini şu cümlelerle
sonlandırıyordu: “‘Kardak’ benzeri yeni bir kriz yaşanabilir mi?
Dışişleri koridorlarından aldığım izlenim, Ankara’nın böyle bir niyetinin olmadığı…. Ankara’daki ilgili makamların Türk medyasından da bir ricası var: ‘Adacık Yunanistan’ın egemenliğinde. Yunanistan buraya ağır silahlar dışında hafif silahlar yerleştirebilir. Atina’nın istediği kriz ortamının yaratılması. Atılan bu oltaya takılmayın. Bizden duyurması’…”