Sonucu da 9 Ağustos’ta 5.55 TL olan dolar kurunun 10 Ağustos’taki Dolmabahçe buluşması sonrası 6.43 TL seviyesine çıkışı. Yaklaşık 90 kuruşluk, yüzde 16’lık bir değer kaybından bahsediyoruz. Bir tek gün içerisinde üstelik! Yaşadığımızın ismini koyalım. Kriz. Devalüasyon. Bu rakamlarla tercüme ediliyor hayatımıza.
Dolmabahçe iş dünyası toplantısının yansıttığı sadece lakaytlık ve aymazlık değildi, daha önemlisi ‘’kararlılık’’, ‘’değişim hedefi’’, ‘’katılımcılık” balonunun patlamasıydı. Nasıl patladığı da çok açık. Rejim değişti. Katılımcılıktan kastın tek kişinin katılımı olduğu herkes tarafından anlaşılmış durumda. Hedeflenen bir değişim olmadığı da açık. İşte kriz yüzde 99’u yutarken, toplantılar da uygulamalar da rantçı yandaş sermayeyi koruyup kollama, finans kapitalle helalleşme üzerine…
Bu rejim dış borca dayalı. Bu rejim rantçı sermayeyle el ele vermiş bir siyasetin sınıfsal tercihiyle şekillendirildi. Bu rejim yüzde 1 zenginleşsin diye yıllardır yüzde 99’u ekonomik ve sosyal olarak yok saydı. Şimdi müjdelenen de rejimin aynen böyle devam edeceği.
Maliyeti kime derseniz… Geçmediği köprülere zamlarla ve vergilerle ortaklaştırılan Ayşe Teyze’ye…