Şu maruz kaldığımıza bakın.Düne kadar, olabilecek en küstah tonda “18 keçinin otladığı kaya parçası için savaş mı yapalım” diye carlayanlar, şimdi “Mavi Vatan açılımı Türkiye’nin istikbal mücadelesinin parçası” diye alkışlamaya doyamıyorlar; sanırsın Akdeniz mavi de Ege mor vatan!
Düne kadar, “Ada değil adacık ve kayalık” diye ‘vatan toprağını’ itibarsızlaştırmaya çalışanlar, şimdi fetva ellerinde, Cebehâne-i Amire’nin önüne tuğ dikmeye (Bir Osmanlı sefer geleneği) koşuyorlar. Çok değil birkaç güne ‘sahiller’den kamuflajlı yayına da başlarlar.
Düne kadar, Ege’deki Türk adalarında Yunan bayrağı dalgalanmasından zerre rahatsızlık duymayanlar, hatta “Türkiye’nin bundan bir kaybı yok ki, 5 bin Yunan askerinden ne olur” diye işgalden neredeyse memnuniyet duyanlar, şimdi ruhlarını İsmail Hakkı Bey ele geçirmiş gibiler;
“Derya da olsa her şey muzaffer Dillerde tekbir, Allah’u ekber…”
Selcan Taşçı Hamşioğlu’nun yazısı