Yapılacak düzenlemenin toplumun vicdan ölçülerini rahatsız etmeyecek makul bir dengeyi yansıtması esastır. Örneğin, mafya bağlantılı mahkûmların serbest bırakıldığı, buna karşılık gazetecilerin tutuklu olarak cezaevinde kaldığı bir düzenlemenin kamuoyunun geniş bir kesimi tarafından adil bulunması mümkün değildir.
Kanımızca bu konudaki adımlar atılırken bir dizi kritik noktanın muhakkak göz önünde bulundurulması gerekiyor.
Bunlardan birincisi, tutukluların durumudur. Şu ana kadar iktidar tarafından masaya konan taslak ‘hükümlüler’i, yani haklarında mahkemelerin hüküm vermiş olduğu ve cezasının infazı başlamış olan mahkûmları kapsıyor. Başlatılan soruşturmalar çerçevesinde hapse konan, bir bölümü hakkında henüz iddianame bile hazırlanmamış, bir bölümü ise kovuşturma aşamasında yargılanmakta olan ‘tutuklular’ kapsam dışındadır.
Az bir sayıdan söz etmiyoruz. Bugün cezaevlerinde alıkonanların yaklaşık 257 bini hükümlü, 43 bini ise tutuklu statüsündedir.