Ayasofya’nın müze statüsünden çıkartılıp yeniden cami statüsüne geçirilmesi yolundaki tartışmalar ağırlıklı olarak ulusal egemenlik ve aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun fetih anlayışını simgeleyen ‘Kılıç Hakkı’ gibi kavramlar üzerinden cereyan ediyor.
Ancak bu tartışmaların bir de Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası sözleşmelerle üstlendiği yükümlülükler gibi çok önemli bir boyutu daha var. Ayasofya dosyasını değerlendirirken meselenin bu parametresini gözden uzak tutmamak gerekiyor.
Ayasofya ile ilgili herhangi bir adım atılırken, UNESCO’nun listesine 1985 yılında müze kimliğiyle tescil edilen bu tarihsel varlığın ‘Dünya Mirası’ statüsünün dikkate alınması, bu statünün herhangi bir şekilde etkilenmemesi büyük önem taşıyor.