ABD’de dolandırıcılıktan tutuklu bulunan işadamı Rıza Sarraf bugünkü duruşmaya çıkmadı. Aynı suçtan tutuklu tutuklu eski Halkbank genel müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın iddianameye itirazı reddedildi.
Davada eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan dahil toplam dokuz sanık İran’a yönelik yaptırımları delmek ve kara para aklamak dahil ağır hapis cezası öngörülen suçlamalarla karşı karşıya. Yedi sanık gıyaben, Sarraf ve Atilla ise tutuklu yargılanıyor.
27 Kasım’da esastan görülmeye başlayacak dava öncesi dün ara duruşma vardı.
Sarraf ve avukatları duruşmaya katılmazken Atilla ve avukatları hazır bulundu.
Hakim Richard Berman, Atilla’nın, dosyasının ana davadan ayrılması ve hakkındaki davanın düşürülmesi yönündeki taleplerini reddetti.
Buna karşılık avukatları, Atilla adına tanklık etmek için Türkiye’den gelecek dört kişi için savcılıktan ‘tutuklanmayacakları güvencesi’ istedi.
Atilla, mahkeme salonundan çıkarken, “Ben bu davada neden sanık olarak yargılanıyorum, anlamadım ki” diye konuştu.
Sarraf muamması
Atilla, duruşma arasında DHA’nın, “Sarraf itirafçı mı oluyor, biliyor musunuz?” sorusunu, “Ben öyle bilmiyorum, hiçbir fikrim yok” diye yanıtladı.
Atilla’nın avukatı Victor Rokko da duruşma arasında, Sarraf’ın neden duruşmaya katılmadığı sorusuna, “Daha önce böyle bir durumla karşılaşmadık, öğreneceğiz” diye karşılık verdi.
Atilla’nın avukatlarının, ‘Sarraf’ın yargılanıp yargılanmayacağı’ sorusunu da yargıç Berman yanıtsız bıraktı. Berman, “Mahkeme kayıtlarını ve belgeleri inceleyip bu sorunun yanıtını kendiniz bulacaksınız. Ben bu tip soruları yanıtlayamam” dedi.
21 Kasım’da bir ara duruşma daha
Berman, 27 Kasım’da görülecek jürili ana duruşma öncesi savunma tarafı ile savcılık arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için 21 Kasım Salı günü tekrar bir ara duruşma yapılmasına karar verdi.
Tapeler dinletilebilir
Duruşmayı izleyen Hürriyet muhabiri Razi Canikligil yargıç Berman’ın iddianameye de giren tapelerin mahkemede dinletilebileceğine de hükmetti.
Savcılığın şahitleri arasında tapeleri kaydedenler de var ancak bu kişilerin ABD’li mi yoksa Türk mü olduğu belli değil. Duruşmada bu isimler de dinlenebilir.
Canikligil, ‘dikkatlerden kaçan bir durum’ olduğunu da söyledi: “Deliller arasında 2015 yaz ayından da tapeler var. Bu tapeleri kim kaydetti, kim dinledi belli değil. ABD mi FETÖ’cüler mi? FBI dinlemiş olabilir. Mahkemenin ilk oturumlarında savcılık bir ifade kullanmıştı. Zarrab’ın avukatları ilk duruşmalarda 17-25 Aralık için ‘Gülen komplosu’ demişti fakat buna karşılık savcılık, ’17-25 Aralık dinlemeleri FBI’ın elindeki bilgilerle uyuşuyor’ cevabını vermişti. Demek ki FBI’ın başka bir soruşturması var.”
Bilirkişi atanacak
Canikligil, Sarraf’ın itirafçı olup olmadığının ilk jürili mahkemede anlaşılacağına dikkat çekerek böyle bir durumda yeni bir iddianame yazılabileceğini kaydetti.
Hürriyet muhabiri, şu bilgiler aktardı: “Mahkeme hakimi önemli bir karar daha verdi. Gülen hareketi ile Türk hükümeti arasında ne oluyor, farklılıklar nedir diyerek bilirkişi belirlenmesini istedi. İki taraf bir araya gelerek bilirkişinin kim ya da kimler olacağına karar verecek. ‘Bu konunun aydınlanması için iyi olur’ dedi hakim. Duruşma sonrası savcılık ve Atilla’nın avukatları bir araya geldi ve bilirkişi için görüştüler. Ancak bu bilirkişi ya da kişiler kim ya da kimler olacak halen belli değil.”
Sarraf için iki ihtimal
Canikligil, Sarraf’ın önünde iki seçenek olduğundan da bahsetti: “Suçlamaları kabul etmesi işbirliği yaptığı anlamına gelmez. Savcılıkla bir anlaşma yapıp cezasını belli bir miktar indirebilir. Ya da tamamen itirafçı olabilir. Bu tip pazarlıklar yürüyor olabilir aralarında. Bu noktada, pazarlık konusunda belki bir otel odasında FBI’yla pazarlık bile yapıyor olabilir. Bir diğer ihtimal cezaevinde ancak özel koruma altında olabilir. Bu bölüme geçen mahkumlar cezaevi kayıtlarında görülmüyor. Görülmemesi serbest kaldığı anlamına gelmiyor. Özel bir bölümde, tecritte, korumada kalıyor.”
Sarraf Mart 2016, Atilla ise geçen marttan beri ABD’de tutuklu.