‘Kara para aklama’ ve ‘dolandırıcılık‘ suçlamalarıyla ABD’de tutuklu bulunan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf’ın serbest kalıp kalmamasına dair avukatı ile savcılık arasında hakimi ikna etme mücadelesi sürüyor.
2 Haziran’da yapılan kefalet duruşmasında hakim Richard Berman arada kalmış, Sarraf’ın tutuklu mu yoksa tutuksuz mu yargılanacağına 16 Haziran’da yargılamaya başlayana kadar karar vereceğini açıklamıştı.
Son hamle Sarraf’ın avukatı Richard Brafman’dan geldi. Brafman, Berman’a sunduğu dilekçede, savcılığın iddiasının aksine müvekkilinin bugüne kadarki ifadelerinde yalan söylemediğini savundu.
Sarraf’ı tutuklatıp hapse attıran New York Güney Bölgesi Savcısı Preet Bharara, şüphelinin ilk sorgusunda özellikle mal varlığı ve seyahatleri hakkında yanlış bilgi verdiğini, tutuklandıktan sonra da gerçekleri gizlemeyi sürdürdüğünü belirtmişti.
Brafman’ın dilekçesinde, Sarraf’ın bizzat kaleme el aldığı ‘mal varlığı beyannamesi’ ve hesaplarının bulunduğu bankaların adı da yer aldı.
Buna göre Sarraf mal varlığını şöyle açıkladı: 1. Kanlıca’da ev, 2. Metroport’ta ofis, 3. Mobilya fabrikası arazisi, 4. Kapalıçarşı’da dükkan, 5. Beylikdüzü’nde daire, 6. Babadan kalma ev, 7. Babadan kalma ev .
Sarraf’ın hesaplarının bulunduğu bankalar ise şöyle: Halk Bank, Garanti Bankası ve Denizbank.
Bharara ise kefalet talebini reddederken Sarraf’ın yıllık 11 milyar dolar değerinde bir iş cirosuna, 20 mülk, altı at, 17 lüks araba, yedi yat, özel bir uçak ve 10 milyon doları aşan değerde sanat eserine sahip olduğunu ortaya koymuştu.
19 Mart’ta Miami’de tutuklanan, sonra da davanın görüleceği New York’a getirilen Sarraf, avukatı aracılığıyla mahkemeye 10 milyon dolar nakit garantili 50 milyon dolarlık kefalet teklifinde bulunmuş, ancak Bharara teklifi reddetmiş, gerekçe olarak da Sarraf’ın ‘servet ve gücünü kullanarak Türkiye’de hapisten çıkmayı başardığını’, ABD’de hüküm giymesi durumundaysa onlarca yıl hapis yatabileceğini ve bu yüzden kaçma riski olduğunu göstermişti.
‘İngilizcesi ve Farsçası yetersiz’
Brafman, yine savcılık makamının iddiasının aksine müvekkilinin İngilizce ve Farsça’sının da yetersiz olduğunu savundu. Kanıt olarak, sorgu ve duruşmaları sırasında çevirmen istemesini, İranlı yetkililerle Farsça değil İngilizce yazışmasını ve ilkokul karnesini sundu.
Karnede İngilizce’si üç görünen Sarraf’ın diğer bazı notları da şöyle: Türkçe 2, Matematik 2, Fen 2, Din-Ahlak 1, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1. Karneden Sarraf’ın sınıfını kurul kararıyla geçtiği anlaşılıyor.
Berman, FBI sorgusunun müvekkilinin avukat istemesine rağmen sürdürüldüğünü de kaydederek hak ihlali yapıldığını da savundu.
Bharara ısrarlı
Savcı Bharara, avukatın som hamlesini de yanıtsız bırakmadı. New York Times’ın adliye muhabiri Benjamin Weiser, Bharara’nın hakime şöyle dediğini duyurdu: “Sarraf’ın İngilizce yeterliliği email ve sorgularından anlaşılıyor. Kefalet talebi reddedilmeli.”