Aralarında radyocu Füsun Erdoğan’ın da olduğu MLKP davasından hapis cezası alanların aileleri change.org sitesi üzerinden yakınlarının özgür kalması için ‘Uydurma-Üretme Sahte Delillerle Mahkûmiyetlere Son!’ başlıklı imza kampanyası başlattı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 4 Kasım 2013’de, dokuzu tutuklu 26 sosyalistin yargılandığı davada, Türk Ceza Kanunu’nun 309 ve 220/5 maddelerini gerekçe göstererek, gazeteci yazar Ali Hıdır Polat, Naci Güner, Ziya Ulusoy, Bayram Namaz, Arif Çelebi, İbrahim Çiçek ve Özgür Radyo Genel Yayın yönetmeni Füsun Erdoğan‘ı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların herbirine ayrıca MLKP’nin yaptığı iddia edilen 155 eylemin tümünden dolayı 789 yıl 7 ay hapis cezası verildi. Sanıklar anayasal düzeni değiştirmek suçlamasıyla yargılanıyordu.
8 Eylül Davası Tutuklu Aileleri çağrılarında, yedi yılı aşkın mahkeme süresince ‘uydurma-üretme delillerle hazırlanan polis fezlekelerine dayanan iddianamenin tek tek maddi delillerle çürütüldüğü belirtildi. Buna rağmen verilen bu cezanın tamamen keyfi olduğu yorumunda bulunuldu.
Orijinal kimliğe ‘sahte’ muamelesi
Çağrıda örnek olarak gösterilen uydurma delillerden birkaçı şöyle sıralandı:
* Arif Çelebi için, yakalama eylemi gerçekleşmeden çok önce, internetten bile bulunabilen bir yayından bir bilgisayar çıktısı alınmış ve altına A.Ç. seklinde bir bilgisayar dizgisi ile rumuz eklenmiştir ve bu belge, Arif Çelebi’ nin isim ve soyisminin başharflerinden hareketle, bahsi geçen gizli örgütün yöneticisi olduğuna dair delil sayılmış.
* Füsun Erdoğan ise kendi ifadesiyle şöyle anlatıyor: “(…) Gözaltına alındığımızda üzerimizde nüfus cüzdanımız, ehliyetimiz, bankamatik ve kredi kartlarımız, ayrıca benim vergi kimlik kartım olduğu halde ve kimliklerimizin sahte olmadığına dair ekspertiz raporları dosyada mevcut olmasına rağmen, her ikimize sahte kimlik kullanmaktan dolayı da hapis cezası vermişler.”
8 Eylül Davası Tutuklu Aileleri, “Halen cezaevlerinde bulunan 60’ı geçkin gazeteci-yazar-yayıncı listesini biraz daha kabartan bu hukuk dışılığı, akla ve kalbe aykırı kararları kabul etmiyor, bu kararlara isyan ediyoruz” dedi. Yakınlarının bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını dileyen aileler, bu kararların çıkmasına neden olan Terörle Mücadele Kanunu’nun, Özel Yetkili Mahkemeler’in kaldırılmasını talep etti. 297 destekçinin imza attığı kampanyanın Meclis’e taşınabilmesi için 203 imza daha gerekiyor.
Yargıdaki ilk gizlilik kararı
‘Gaye Davası’ olarak da biliniyor. Davada, ‘Gaye’ adı altında yapılan baskınlar sonucu tutuklandıkları 2006 yılından bu yana yargılanan ve aralarında Atılım Gazetesi Yayın Koordinatörü Sedat Şenoğlu, Atılım Gazetesi yazarları Bayram Namaz, Arif Çelebi, Özgür Radyo’dan Füsun Erdoğan’ın da bulunduğu dokuzu tutuklu olmak üzere 26 kişi yargılandı. 8 Eylül davası, Türkiye yargısının ilk gizlilik kararı uyguladığı dava olarak biliniyor.