NUR BANU KOCAASLAN
Mersin’in Gülnar ilçesinde Ruslar tarafından yapılması planlanan Türkiye’nin ilk nükleer enerji santraline yangından mal kaçırırcasına ÇED onayı verildi.
3 bin 730 sayfalık ÇED raporuna sadece 10 gün itiraz süresi tanınırken, projeyi yakından takip eden Greenpeace gibi birçok örgütün itirazlarına yanıt verilmedi.
Tam da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘enerji gündemli’ ziyaretiyle aynı gün onaylandığı duyurulan ÇED raporunda sivil toplum örgütlerinin itirazlarının ne kadar değerlendirildiği bakanlık raporun son halini yayınlamadığı için anlaşılamadı.
Bir başka tuhaflık da Akkuyu Nüklee Santrali’nin ÇED raporuna ‘olumlu’ kararı veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın raporun son halini resmi internet sitesinde duyurmak yerine Anadolu Ajansı’na paslamasıydı.
Akkuyu sahası, ikili devletlerarası anlaşma sonucunda Rus kamu şirketi Atomstroyexport’a (ROSATOM’a bağlı Atomenergoprom’un alt şirketi) bedelsiz olarak teslim edilmişti. Onayın da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in enerji gündemiyle Türkiye’yi ziyaret edeceği gün gelmesi dikkat çekti.
Bakanlık neyi değerlendirdi anlaşılamadı
Uygulayıcı şirket NGS Elektrik Üretim AŞ’nin ‘en çevreci nükleer santral’ olarak tanımladığı Akkuyu’nun ÇED raporu, atık sistemleri, deprem riskleri, olası bir kazada sorumluluğun üstlenilmesi gibi konulardaki muğlaklığı nedeniyle çevre örgütlerince eleştirilmişti.
Anadolu Ajansı’nda yer alan haberdeyse sivil toplum kuruluşlarının bu eleştirilerinin de dikkate alındığı şöyle öne sürüldü: “Bu süreçte Bakanlığımıza/Mersin Valiliği’ne iletilen görüş, öneriler nihai ÇED raporunda değerlendirilmiştir. ÇED sürecinde sivil toplum kuruluşları (TEMA, Yeşil Barış vb.) ve yöre halkından temsilciler İDK (İnceleme Değerlendirme Komisyonu) toplantılarına da katılarak sürece katkı sağlamışlardır.”
3 bin 730 sayfa için 10 gün verildi
Bakanlık 24 Ekim 2014 tarihinde NGS Elektrik’in üçüncü ÇED başvurusunu nihai olarak kabul ettiğini duyurarak halkın görüşüne sunmuştu. Ancak Türkiye’nin hayli tartışmalı ilk nükleer santralinin 3 bin 730 sayfalık ÇED raporuna yönelik görüş ve bildirme süresi olarak sadece 10 gün süre vermişti.
Bu 10 gün içinde 3 binin üzerinde imza toplandı, aynı zamanda Greenpeace ve Nükleer Karşıtı Platform gibi örgütlerden resmi yollarla itirazlar dile getirildi. Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Devin Bahçeci Diken’e bu süreçte yaptıkları itirazlarla ilgili bakanlıktan en ufak bir geri dönüş almadıklarını söyledi.
Bahçeci, ÇED raporunun onaylanan son hali halen yayınlanmadığı için toplanan imzaların ve raporla ilgili görüşlerinin ne kadar dikkate alındığına dair de he hangi bir şeffaflığın söz konusu olmadığını belirtti. Bahçeci, “Haberin resmi kaynaklar yerine ajans aracılığıyla duyurulması bile ÇED sürecinin şeffaf olmadığının göstergesi” diye konuştu.
‘Katkı sağlamadık, itiraz ettik’
Bahçeci, bakanlığın İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nda sürece katkı sağladığı yönündeki ifadeyi de eleştirerek, “Öncelikle, sivil toplum kuruluşlarının bu sürece katkıda bulunduğu söylense de, gerçekte olan, bizim Greenpeace olarak bu süreçte itirazlarımızı sunmuş olmamız ve bu itirazların değerlendirilmemiş olmasıdır” dedi.
Örgüt, ÇED raporunun onaylanmasını yargıya taşıyacak.
‘En riskli proje daha sağlıklı değerlendirilmeliydi’
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Cevahir Efe Akçelik de sadece 10 günlük itiraz süresini eleştirerek, “Bu rapor 3 bin 700 sayfalık bir rapor ama nükleer santralle ilgili insanların kafasındaki soru işaretlerine yanıt vermiyor. Binlerce sayfalık raporu askıya çıkardılar ve ’10 gün süreniz var, okuyun ve itiraz edin’ dediler” diye tepki gösterdi.
Akçelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlar üstün körü geçmek zorunda kaldılar. Biz bile meslek örgütleri olarak yetişemedik, Türkiye’nin en önemli, en riskli projesinin daha uzun ve sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyordu. 10 günün ardından gönderilen binlerce dilekçeyi bakanlık değerlendirdi mi belli değil.”