Radikal gazetesi kapanmadan önce son genel yayın yönetmenliğini yapan gazeteci Ezgi Başaran, Radikal’in sitesinin günde 1 milyon kişiye ulaşmaya başlamasının bir sürü şeyi etkilediğini belirterek, “Aydın Doğan’a ‘Ezgi hanımın adı geçtiğinde Ankara’da kaşlar kalkıyor’ dendiğini biliyorum” dedi.
Halen Oxford Üniversitesi’nde doktora yapan Başaran, Kısa Dalga Podcast’ten Kemal Göktaş’a Hürriyet ve Radikal’de geçirdiği gazetecilik günlerini anlattı.
Başaran’ın söyleşisinden bazı başlıklar şöyle:
“Hürriyet yazişlerinin çok sorunlu bir yapısı vardı ama derin devletin illüminati şövalyelerinin filan olduğu bir yer de değildi.
Gazete asla katı bir hiyerarşi içinde çalışmıyordu. Şimdiki gibi WhatsApp gruplarından talimat beklenmiyordu. Ertuğrul Özkök haber atlanmasına çıldırırdı, hemen hikayenin başka bir yerinden tutmak isterdi. Hürriyet’te yaptığım haberleri ve orada geçirdiğim yılları gururla anıyorum. Hürriyet’e verilen vergi cezasından sonra oluşan korku nedeniyle ‘AKP’nin düşüncesine vakıf olmak’ gerekçesiyle AKP’ye yakın isimler getirildi.”
‘Kalbim kırıldı ama direncim kırılmadı‘
“Hürriyet’ten gelen biri olarak Radikal ekibine kendimi kanıtlamam çok uzun bir zaman aldı. Radikal’i magazinleştirme amaçlarından biri gibi bakıldı. Tuğrul Eryılmaz ‘Bu cahil kızı Radikal’in başına getirdiler’ demişti.
Kadın olmam hiçbir zaman unutulmadı ve bu hep bir problemdi. Bununla ilgili yapılan eleştiriler kalbimi kırdı ama hiçbir zaman direncimi kırmadı.
Radikal 2 ile beslenen genç bir entelektüel kesim vardı. Bugün baktığımda akademide Türkiye ile ilgili yapılan atıfların yüzde 50’sini Radikal 2 ve Radikal gazetesinin haberleri kaplıyor.“
‘Haşarı çocukların eğleneceği bir alan’
“Aydın Doğan, Radikal’i haşarı çocukların eğleneceği bir alan olarak gördü bence. Doğan grubunun yarattığı tek marka Radikal idi. Hala isim hakkı da onlarda.
Yayın yönetmenliği yaptığım dönem hayatımın en güzel ve en endişeli olduğum günleriydi. Gezi döneminden alnımızın akıyla çıktık. O zaman yaptığımız haberlerin onda biri şu anda problemli olabilir. Halkın yüzde 89’un desteklediği çözüm süreci, nasıl olduysa Ceylanpınar’daki cinayetlerle rafa kalktı.”
‘Radikal’in gücünün artması bir sürü şeyi etkiledi’
“Radikal’deki yayın yönetmenliğim sırasında ne Aydın Doğan, ne Vuslat Sabancı şu haberi yapma diye aradı. Aydın bey sadece bir kere ‘Radikal’de hiç MHP haberi yok. Bir tane bile olmaz mı’ dedi. Birkaç gün sonra tesadüfen MHP içindeki problemlerle ilgili bir haber yaptık. Aydın bey arayıp gülerek ‘Aman bir daha MHP haberi yapma, kalsın’ dedi.
Radikal’in günde 1 milyon kişiye ulaşması bir sürü şeyi etkiler oldu. Gücü neredeyse Hürriyet’i zorluyordu. Aydın Doğan’a ‘Ezgi hanımın adı geçtiğinde Ankara’da kaşlar kalkıyor’ dendi.
Allah herkese benimki gibi bir işten atılma nasip etsin. Aydın Doğan beni attı diyemeyeceğim. ‘Gideyim mi’ dedim, ‘Git’ dedi.”
‘En çok Adnan Oktar ekibi tehdit etti’
“Ben gazeteciliğim sırasında hep tehditler alıyordum ama en çok tehdidi Adnan Oktar ekibinden aldım.
Devlet, PKK tehdit ediyor diyerek bana bir koruma verdi ama bu hiç inandırıcı değildi.
Tek bir merkezden aynı anda, aynı cümlelerle çocuğumla filan tehdit edilince yeni bir anne olarak endişendim. Gazeteciliğe verdiğim arayı Arapça öğrenerek, doktora yaparak ve çok sıkılarak, gazeteciliği özleyerek geçiriyorum.”
