METE ÇUBUKÇU
Suriye’de IŞİD’in panzehrinin PYD/YPG olduğu uzun süredir söyleniyor. Biz de söylüyoruz. Alandaki gelişmeler de bu yöndeki öngörüleri doğrulamış gibi.
PYD, Suriye’de PKK ile aynı kökten gelen parti. YPG ise silahlı kanadı.
Irak ve Suriye ordusundan ele geçirdiği silahlarla nizami bir ordunun donanımına sahip IŞİD aynı zamanda gerilla savaşı da yapabiliyor.
IŞİD’i çözen YPG oldu
Suriye’de uzun süredir IŞİD’a direnen, IŞİD’in savaş taktiklerini çözen YPG oldu.
Irak’taki IŞİD yürüyüşü ve sonrasındaki Ezidi katliamını takip eden süreçte, Şengal bölgesinde durumu kontrol altına alması ve ciddi bir tahliye operasyonu gerçekleştirmesinde YPG’nin Suriye’deki IŞİD’le savaşta edindiği tecrübenin büyük payı var.
YPG’nin Suriye’de edindiği tecrübe ve verdiği gerilla savaşının IŞİD’e karşı avantaj sağladığı Irak’ta bir kez daha ortaya çıktı.
PKK da devrede
Kandil’den inerek Mahmur ve çevresinde savaşan PKK’lılar için de aynı durum geçerli.
Silahlar eşit olmasa da hem YPG hem de PKK, IŞİD karşısında direniyor; IŞİD de benzer koşullarda gerilla savaşın bilen güçler karşısında tutunamıyor, tutunamadığı noktada halk desteğini kaybediyor.
Her ne kadar Amerikan hava bombardımanı IŞİD’e ciddi darbe vuruyor olsa da, bu örgüte karşı düzenli ordu taktiğiyle savaşmak pek sonuç getirmiyor. Bu nedenle PKK’nın gerilla taktikleri ve sızma harekâtları Irak’ta önemli hale geliyor.
IŞİD’in Suriye ve Irak’ta aldığı desteğin bir kısmı dönemsel çıkar ilişkisi olmakla birlikte büyük oranda etrafa saldığı korkuya dayanıyor (İŞİD korku ve terörü yöntem olarak kullanarak askeri gücünü ikiye katlıyor).
Batı ve Türkiye PYD’yi, PKK’yı yeniden değerlendirecek
En önemlisi, birkaç yıldır IŞİD’e karşı savaşıyor olmasına rağmen Batı tarafından görülmeyen PYD/YPG örgütlenmesinin artık kale alınacak duruma gelmiş olması. Irak’ta cephede olup bitenlerin ardından PYD’nin Suriye’de, PKK’nın da Irak’ta yeniden değerlendirileceğini söyleyebiliriz.
Bu anlamda Şengal Dağı’nda Amerikalı uzmanların PKK ya da YPG savaşçılarıyle görüntü vermesi de şaşırtıcı değil. Şengal Dağı’ndan Ezidileri tahliye operasyonu Batı nezdinde YPG’nin kredisini arttırmış durumda.
Ayrıca, Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin PKK militanlarının Mahmur’u korumak için aşağıya inmelerine izin vermesi, hatta komutanlarıyla aynı fotoğraf karesinde poz vermesiyle birlikte bazı eski anlayışlar, şimdilik bile olsa, kırılmış gibi görünüyor. Özellikle Kürt Bölgesel Yönetimi bundan sonra Rojava’da PYD ile yeni bir ilişki biçimi başlatacaktır.
Türkiye de artık PYD’yi görmezden gelemez
Batı ve Türkiye, Suriye savaşının başlangıcından bu yana PYD ile mesafeli ilişki kurarak ya da ilişki kurmayarak, bu yapılanmayı Suriye muhalefeti içinde görmedi. Ancak, Suriye muhalefeti büyük oranda çökerken PYD ayakta kaldı. YPG’nin Suriye’de IŞİD’e karşı verdiği mücadele, Şengal operasyonundan sonra daha görünür hale geldi.
Bugüne kadar Rojava politikasını KDP ile yürütmeye çalışan PYD’ye uzak duran Türkiye de, muhtemelen Suriye’de muhaliflerle politikasını artık gözden geçirecek, IŞİD’e karşı Kürtlerin mücadelesini görmezden gelmeyecektir.
PKK ile görüşüp PYD’de uzak durmak çelişkili
Öte yandan Türkiye’de PKK ile görüşen ‘devlet’in Suriye’de PYD’ye uzak durması zaten çelişkili ve anlamsız.
Üstelik Rojava Kürtleri yıllar önce Türkiye’den göçen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının akrabaları.
Irak ve Suriye’de olanlar bölgede Kürtler ve farklı Kürt partilerinin yeniden yükselişinin işareti olduğu kadar Suriye ve Irak’ta hem Bölgesel Yönetim hem de Rojava Kürtleri açısından kendi aralarında da yeni ilişkiler anlamına geliyor.
Durum, Kürt Bölgesel Yönetimi’ni aşar
Tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye’nin PYD politikasını revize etmesi kaçınılmaz gibi. PKK liderliğiyle zaten görüşen ‘devletin organları’, PYD ile ilişkilerini de Suriye bağlamında yeniden değerlendirecektir.
Türkiye, Irak ve Suriye’de olanları göz önüne alarak, her iki coğrafyadaki olumsuzlukları avantaja çevirebilir. Zaten son gelişmelerle birlikte Suriye ve Irak politikaların sadece Kürt Bölgesel Yönetimi’yle belirlenemeyeceği de ortaya çıktı.