Genel seçimlerde AKP’nin aday listelerine giremeyen eski Anadolu Ajansı genel müdürü, Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, AKP’nin ana omurgasını oluşturduğunu belirttiği küskün partilileri, “Sandığa gitmemek, kavgayı yarım bırakmaktır” diyerek oy vermeye çağırdı.
‘Mitinglere bakanlar sorun olmadığına inanır’
‘AK Parti’ye ders vermek’ başlıklı bugünkü yazısında, ‘AK Parti, ana omurgasını oluşturan kitleyi neden küstürdü?’ sorusuna yanıt arayan Öztürk, şunları söyledi: “Bu konuyu hepsinden daha çok önemsedim. Kimdir bu kitle? Bunu, Erdoğan ve Davutoğlu’nun mitinglerinde meydanlara bakıp tespit edemezsiniz. Zaten oraya bakanlar böyle bir sorunun olmadığına inanır. “
‘Milletin çelik çekirdeğidir bu insanlar’
Öztürk, ‘Türkiye’deki muhafazakar kesimi temsil eden ana damar’ olarak nitelediği bu kitleyi şöyle tarif etti: “Erdoğan İstanbul’a başkan olsun diye, geceleri elektrik direklerine tırmanıp bayrak asan, gündüzleri iş çıkışı kapı kapı dolaşıp Erdoğan’ı anlatanlardır. Erdoğan hapse girdiğinde de, iktidar olduğunda aynı saflık ve dürüstlükle mücadele edip, gözyaşı dökenlerdir. Karşılık beklemeden, hesap yapmadan, makam, mevki istemeden, yalakalık etmeden, en temiz duygularla, yıllardan beri bu ülkede, “dava” dediğimiz şeyin peşinden koşanlardır. Milletin çelik çekirdeğidir bu insanlar.”
‘Bu insanlar küsmüş, kırılmış, incinmiş, dertlenmiş’
Söz konusu kitlenin ‘Mekke’nin fethinden önce Müslüman olanlar’ gibi, henüz ortada ganimet yokken ortada, kavganın en önünde, canını vermeye hazır saf tuttuğunu savunan Öztürk, “İşte bu insanlar küsmüş, kırılmış, incinmiş, dertlenmiş. AK Parti için bundan daha büyük tehlike olamaz” dedi.
‘Yaşanan kötü şeyleri not ettik hepimiz’
Karşılaştığı şaşılacak kadar çok sayıda insanın, kırgınlıklarının ve kızgınlıklarının ifadesi olarak sandığa gitmeyip AKP’ye ders vermek istediğini kaydeden Öztürk, siyaset yazmak niyetinde olmamasına karşın, kendisini yetiştiren bu insanlara seslendi.
“Bütün itirazlarınızı dinledim, biliyorum. Hepsinin ilkesel ve vicdani sebepler olduğunu da şahidim. Bunları seçimden sonra yazacağım. Bize umut bağlayanları yüz üstü bırakamayız” diyen Öztürk, şöyle devam etti: “Tüm bu süreçlerde yaşanan kötü şeyleri not ettik hepimiz. Hesap sorulacaksa, eleştirilecekse inanın bunu hepimiz yapacağız. Şunu da biliyorum, siyasetçiler de gördü sizin kırgınlığınızı ve not etti. Seçimden sonra ne diyeceksek diyeceğiz.”
‘Sandığa gitmemek olmaz’
Buna karşın yüz yıldır dağılmış ve savrulmuş bir milletin ilk kez ayağa kalktığını, sancak açtığını, ses verdiğini dile getiren Öztürk, “Şimdi bize gözlerini çevirmiş, umut bağlamış ümmetin çocuklarını yüzüstü bırakamayız. Sandığa gitmemek, kavgayı yarım bırakmaktır. Bu hikaye yarım kalamaz. Sandığa gitmemek olmaz. Bu, size yakışmaz. Kavganın ortasındayız hala” diye yazdı.
İktidardan düşmesi durumunda AKP’nin, Erdoğan’ın mirasının da, Menderes’in ve Özal’ınkiler gibi perişan edileceği, tüm kazanımların tarumar edileceği, ülkenin mahvolacağı öngörüsünde bulunan Öztürk yazısını şu ifadelerle sonlandırdı: “Siz, bu milletin çelik çekirdeğisiniz, siz olmadan hiçbir kavgadan galip çıkamayız. Sandığa gitmemek olmaz, kavga yarım bırakılmaz dostlarım.”