Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la çektirdiği fotoğraf nedeniyle eleştirilen Mesut Özil, “Görüşmemizin asla bir siyasi propaganda değil” dedi.
Erdoğan, mayıs ayındaki Londra ziyareti sırasında İngiliz takımlarında oynayan Türk kökenli Alman milli takım oyuncuları Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’la hatıra fotoğrafı çektirmişti. Fotoğraf AKP sosyal medya hesapları tarafından paylaşılmış, Gündoğan ve Özil’e Erdoğan’ın seçim kampanyasına alet oldukları gerekçesiyle Alman kamuoyunda tepki oluşmuştu.
Konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Özil, Erdoğan’ın davetine icabet etmesinden ötürü asla pişmanlık duymadığını belirterek şöyle devam etti: “Benim için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fotoğraf çektirmek, siyaset ve seçimlerle alakalı değil, ailemin mensubu olduğu ülkenin en yüce makamına saygının bir gereğidir. Ben politikacı değil, futbolcuyum. Dolayısıyla Erdoğan ile görüşmemizin asla bir siyasi propaganda değil. Nitekim kendisiyle görüştüğümüz konu her zamanki gibi futboldu. Zira o da eski bir futbolcu.”
Alman milli futbolcu, “Dünyada siyasi liderlerin kendi kişiliklerinden ayrı düşünülemediğini bildiğimden bu yazdıklarımın anlaşılmasının zor olduğunun farkındayım” diye de ekledi.
The past couple of weeks have given me time to reflect, and time to think over the events of the last few months. Consequently, I want to share my thoughts and feelings about what has happened. pic.twitter.com/WpWrlHxx74
— Mesut Özil (@MesutOzil1088) 22 Temmuz 2018
Türk kökenli futbolcunun yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
“Geride kalan iki hafta, bana son aylarda yaşanan olaylar üzerine düşünme fırsatı verdi. Bu vesileyle malum konuyla ilgili görüş ve hislerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Pek çok insan gibi benim de geçmişim birden fazla ülkeye dayanıyor. Almanya’da büyümüş olsam da ailemin kökleri Türkiye’de. Biri Alman biri de Türk olmak üzere iki kalbim var. Çocukluğumda annem bana hep saygılı olmamı ve nereden geldiğimi unutmamamı öğretmişti ve ben, bu değerleri hala muhafaza ediyorum. Mayıs ayında bir yardım ve eğitim organizasyonu çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Londra’da buluştum. Kendisiyle ilk defa Türkiye’nin Almanya ile 2010 yılında Berlin’de oynadığı ve Angela Merkel’le birlikte izledikleri maçın ardından görüşmüştüm. O günden bu yana yollarımız pek çok defa kesişti. Birlikte çektirdiğimiz fotoğrafın Alman medyasında büyük bir tepki yarattığının farkındayım ve bazı insanlar, beni yalancılık ve hilekârlıkla suçlasa da bu fotoğrafın hiçbir siyasi amacı yoktu. Daha önce de söylediğim gibi annem atalarımı, onların mirasını ve aile geleneklerini kaybetmeme asla müsaade etmedi. Benim için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fotoğraf çektirmek, siyaset ve seçimlerle alakalı değil, ailemin mensubu olduğu ülkenin en yüce makamına saygının bir gereğidir. Ben politikacı değil, futbolcuyum. Dolayısıyla Erdoğan ile görüşmemizin asla bir siyasi propaganda değil. Nitekim kendisiyle görüştüğümüz konu her zamanki gibi futboldu. Zira o da eski bir futbolcu.
Alman medyası olanları farklı bir şekilde yansıtsa da gerçek şu ki Erdoğan’la görüşmemek, şu an benimle gurur duyduklarını bildiğim atalarıma saygısızlık olurdu. Benim için cumhurbaşkanının kim olduğunun önemi yok, önemli olan cumhurbaşkanı olması. Erdoğan’ın bulunduğu makama saygı duymak, Kraliçe Theresa May’in de paylaştığı bir görüştür diye düşünüyorum ki onu Londra’da ağırladı. Söz konusu kişi Alman cumhurbaşkanı olsa da benim için durum değişmeyecekti.
Dünyada siyasi liderlerin kendi kişiliklerinden ayrı düşünülemediğini bildiğimden bu yazdıklarımın anlaşılmasının zor olduğunun farkındayım. Fakat bu durum farklı. Son seçim ya da bundan önceki seçimin sonucu ne olursa olsun yine o fotoğrafı çektirirdim.”