İsmail Kahraman’ı bilirsiniz. Meclis Başkanımız. Eski ve namlı İslamcılardan. Anayasadan laikliğin çıkmasını istiyor. Dindar bir anayasa arzuluyor. Muhtemelen yaşı ilerlediğinden sabırsız. Şu ahir-i ömründe İslamcı bir anayasa görmek istiyor.
Haksız da sayılmaz. Milli Türk Talebe Derneği başkanlığından, Komünizmle Mücadele Dernekleri’nden bu yana beslediği hayal hiç bu kadar yakın olmamıştı. Devletin neredeyse her makamında eski arkadaşları ve talebeleri var.
Soğuk Savaş’ın ABD desteğiyle kurulmuş antikomünist derneklerinden yetişmiş biri. Haliyle zihni de Soğuk Savaş’ın o senelerinde şekillenmiş. Kimliğini dönemin Amerikan çıkarlarını İslamcılığıyla birleştirmesine borçlu. Amerikan 6. Filosu’nu kıble belleyip namaza duranlar gibi. 16 Şubat 1969’da, Taksim’de Kanlı Pazar’da.
…Ne demişti Kanlı Pazar’dan evvel MTTB Başkanı genç İsmail Kahraman: “Komünizme zemin hazırlayanlara yeter ve dur deme zamanı gelip geçmektedir.”
Netice, Taksim Meydanı’nda antiemperyalist öğrencilere saldıran ve iki kişiyi öldürüp yüzlerce kişiyi yaralayan eşkıya güruhu. Onları koruyup kollayan polis ve İçişleri Bakanı.
İsmail Kahraman. Peki, İsmail, kimin kahramanı?
İsmail, Soğuk Savaş zamanı Amerikan emperyalizminin kahramanı. İsmail, bugün kimin kahramanı?