Dünkü Cumhuriyet’in manşetine göre Erdoğan’la Davutoğlu işbölümü yapmışlar. İçişlerine Davutoğlu, dışişlerine Erdoğan bakacakmış. Artık Sayın Davutoğlu dışarıda komşularla sorunları nasıl sıfırladıysa bizle de öyle sıfırlayacak. Erdoğan da herhalde sıfırlamaya Davutoğlu’nun bıraktığı yerden devam edecektir. Sıfırlamada istikrar mühimdir.
Sıfır rakamını birçok medeniyet birbirinden habersiz bulmuş derler. Sümerler bir yandan Mayalar öte yandan. Ancak sıfırın bağımsız bir rakam olarak doğuşunu genelde Hintli matematikçi Aryabhatta’ya dayandırırlar. O da ilhamını ilahi kaynaklardan almış. Şu eski Hindu ‘mantra’sını terennüm ederken sıfırı ayrı bir rakam olarak diğerlerinin yanına katmış: “Şu mutlak, bu mutlak. Mutlak mutlaktan gelir. Mutlaktan mutlak çıkartılırsa geriye mutlak kalır. Omm. Huzur, huzur, huzur…”
Sıfır Ortadoğu’dan çıkmış Hindistan’da bir tur atıp Avrupa’ya ancak ortaçağda İslam medeniyetiyle temas ettikten sonra İtalyan Fibbonachi eliyle gelmiş. “Sıfır”ın, “sıfırlamanın” memleketimizin siyasi hayatına damgasını vurmasının basit bir tesadüf olmadığı anlaşılmıştır. Büyük medeniyet havzalarının kesişiminden büyük bir medeniyet geliştirdik. Doğu ile Batı’yı birleştiren “sıfır” da bu kesişimin sembolü olarak seçildi.
Rüyalarında Hegel ve Gazali ile hasbıhal eden Davutoğlu’ndan da başka bir kavramsallaştırma beklemek yakışık almazdı.