Artık kabak tadı veren gemi benzetmesinden devam edersek, kaptanın elinde gemideki herkesi etrafında toplamak haricinde bir yöntem kalmamıştır. Muhalefetin kaptanın muhalefeti haline gelmesi şarttır. Muhalefet de çoğunlukla bunu kabul etmiştir. Kaptanın gemiyi sürüklemesine itiraz edenleri ise, gemide bolca bulunan mahzenler beklemektedir.
Oysa kaptan gemiyi yürütemiyorsa, kaptan değiştirmek de bir yoldur. Ancak memleketimizde demokrasinin olmazsa olmaz bu kuralını dillendirmek bile vatan hainliği suçlamasıyla karşılaşmak riskini taşır. Muhalefet ise iktidara gelme umudunu kaybettiğinden olsa gerek geminin nasıl idare edilmesi gerektiğini gür bir sesle dillendirememekte.
Gemiyi kurtarmak için başarısız bir kaptanın etrafında toplaşmak mı yoksa geminin nasıl sağ salim yüzdürüleceğini söylemek mi gerekir?
İlki basiretsiz ve tembel bir tavır, ikincisi de zorlu ve risklidir. Ancak vatanseverlik ikinci yolu tutmayı gerektirir.