Ankara Resim ve Heykel Müzesi’ndeki Osmanlı ressamlarına ait 302 paha biçilmez eserin çalınıp satılmasıyla ilgili soruşturmadan tuhaf ayrıntılar sızdı. Gizli tanığın ifadesine göre, hırsızlar yakalanmamak için çaldıkları tabloların kopyalarını Ukrayna’daki Ayvazovski Resim Akadamesi’nden getirilen uzmanlara yaptırıp müzeye geri koydu. Bu yolla 250 milyon dolarlık ‘kaçakçılık‘ yapıldı.
Milliyet’ten Sertaç Koç ve Türker Karapınar’ın, gizli tanığın ve sanıkların ifadelerine dayandırdığı habere göre, sahtecilik ve vurgun şöyle yapıldı:
Güvenlik görevlisinin ‘girişimi’

Ankara Resim ve Heykel Müzesi
* Hırsızlık, çiftçilikle uğraşan Ahmet Sarı isimli kişinin 2005’te iflas ettikten sonra Ankara’daki Resim ve Heykel Müzesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışan arkadaşı Veli Topal’la görüşmesi sonrası başladı. Topal, Sarı’ya, “Bize İstanbul’dan müşteri bulursan sana Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nin depolarında atıl vaziyette bulunan ve bir kısmı envantere kayıtlı bir kısmı kayıtlı olmayan orijinal Osmanlı Türk ressamlarına ait resimleri verelim. Sen bunları sat. Sen de kazan biz de kazanalım” dedi.
İlk ‘satış’, Halil Paşa

Halil Paşa’nın İstanbul Boğazı’nı resmettiği bir tablo
* Sarı’nın bu teklifi kabul etmesi üzerine değeri 250 milyon doları bulduğu söylenen eserlerin düşük fiyatlardan antikacı ve galericilere satışı başladı.
* İlk olarak 2005’te, Osmanlı döneminin ilk empresyonist ressamı olarak bilinen Halil Paşa’nın imzasını taşıyan iki yağlıboya tablo, müzenin deposundan çok ucuz bir paraya Sarı’ya verildi. Sarı, tabloları annesi İstanbul’da ünlü bir antikacı olan Mete Aktuna’ya sattı.
Müzayedede bile satıldı
* İkili arasındaki ‘ilişki’ bununla sınırlı kalmadı; öyle ki, Aktuna daha sonra Sarı’dan tamamı müzedeki depodan çalınan 80 tablo daha aldı. Bu tablolardan bazılarını el altından, bazılarını da müzayedede özel satış yöntemiyle ünlü işadamlarına sattı.
* Geçmişte de benzer suçlarla yargılanan Topal’ın tek satış yaptığı şüpheli Mete Aktuna da değildi; Ekrem Ağaoğlu isimli bir kişi de 100 eseri Topal’dan aldı; İstanbul’daki bir galeri sahibine sattı.
İstanbul’da ‘Ayvazovski Akademisi’
* Gizli tanık Günışığı’nın aktardığına göre, suç örgütü Dağhan Özil ve Mete Aktuna tarafından yönetiliyordu. Ve bu kişiler, müzeden bir anda bu kadar çok tablonun çıkarılmasından şüphelenilmemesi için resimlerin yerine kopyalarını koydu. Kopyalama işlemi için Ukrayna’daki Ayvazovski Resim Akadamesi’nden uzmanlar getirildi, İstanbul’da bir daire atölyeye dönüştürüldü.
Galeri sahipleri çok düşük paraya aldı, milyon dolara sattı
* Yine gizli tanık Günışığı’na göre, tablolardan elde edilen rant yaklaşık 250 milyon doları buldu. İddiaya göre, eserler bazı galeri sahiplerince çok düşük ücretlere alındı, ardından koleksiyoner olan ünlü işadamlarına milyon dolarlara satıldı.
2012’de ortaya çıktı
* Soruşturma, Günışığı’nın 2012’de ‘konuşması‘yla başladı. Gizli tanık önce Resim ve Heykel Müzesi’ni aradı, ardından da dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay aracılığıyla eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve ekibine bildiklerini anlattı. Sonra da, Aralık 2012’de Ankara Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel’e giderek kayıp tablolara ilişkin belge ve bilgi verdi.
* Sonrasında açılan soruşturmada gözaltına alınan 17 kişiden dokuzu tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi, sekiz şüpheli serbest bırakılırken Topal, Sarı ve antikacı Aktuna tutuklandı, altısı adli kontrol kararıyla salındı.
302 kayıp eserden 60’ı bulundu
Paha biçilemeyen 302 kayıp eserin geçen yıl 43’ü, geçen hafta da 17’si bulundu. Eserlerin 120’sinin tablo, diğerlerinin farklı objeler olduğu belirtiliyor. Son operasyonda ele geçirilen 17 tablodan bazıları şöyle:
-Feyhaman Duran/Ömeriye Camii
– Halil Paşa/Yalılar
– Halil Paşa/Manzara
– Halil Paşa/Manzara
– Hasan Vecihi Bereketoğlu/Manzara
– Süleyman Seyit/Manzara
– Hoca Ali Rıza/Sultan Çayırında
– Hoca Ali Rıza/Çamlıca Kız Lisesi Müştemilatı
– Hoca Ali Rıza/ismi bilinmeyen bir resmi
– Hoca Ali Rıza/ismi bilinmeyen bir resmi
– Hoca Ali Rıza/Beykoz Çayırında
– Refik Epikman’a ait bir resim
– Hüseyin Avni Lifij’e ait bir resim