• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

Örgüt kokteylleri bahane, gerçek gazetecilik korkutuyor

02/01/2017 19:50

 

MEHVEŞ EVİN

[email protected]

Yazar Aslı Erdoğan, Cumhuriyet’e verdiği söyleşide şöyle demiş: “Sorun cezaevine atılmak değil, sorun haksızlığın verdiği acı. Sen ispat etmeye çalışıyorsun… Bu ağır bir darbe.”

Reklam

O kadar doğru ki. Türkiye’de demir parmaklıkların ardında tutulan binler, suç işlemediklerini ispatlamaya dahi fırsat bulamadı. Nasıl ispatlasınlar, zaten çoğu neyle suçlandığını bile bilmiyor! En temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı bu ağır ortamda, üç gazeteci ve yazarın özgürlüğüne kavuşmasının sevinci bile kursağımızda kaldı.

Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve Zana Kaya, beş aydan fazla hapiste tutulduktan sonra 29 Aralık’ta çıkarıldıkları ilk duruşmada cezaevinden tahliye edildi. Ancak özgürlük kısıtlamaları ve kendilerini ispat etme zorunluluğu sürüyor: Yurtdışına çıkışları yasak ve yargı süreci devam ediyor. Etsin, yeter ki adil yargılansınlar.

Ama adaleti ara ki bulasın: Özgür Gündem gazetesi davasında, aynı suçlamalarla yargılanan İnan Kızılkaya tahliye edilmek bir yana, iki duruşmadır Silivri’den Adliye’ye dahi getirilmiyor!

Reklam

Tunca’nın haberleri her şeyi anlatıyor

Karabasan her gün büyüyor. Gazetecileri susturmak için tehditler, işten atmalar, medya kapatmalar yetmedi, yetmiyor olmalı… Son olarak Alevilerin izlediği bir kanalın daha, Yol TV’nin yayını durduruldu.

Meslektaşlarımız, arkadaşlarımız işlerini yaptıkları için bir bir tutuklanıyor.

Tunca Öğreten, Mahir Kanaat, Eray Sargın, Ömer Çelik, Metin Yoksu, Derya Okatan… Farklı kurumlarda çalışan bu altı gazeteci, yeni yıla bir hafta kala evlerine baskın yapılarak gözaltına alındı.

İyi de neden?

Hukuk mercilerinden değil, Sabah’tan aldık haberi: Bu gazetecilere ‘RedHack algı ekibi operasyonu’ yapılmış. Anlıyoruz ki bu gazetecilerin ‘suç‘u Wikileaks’in de yayınladığı, dolayısıyla tüm dünyanın malumu ‘Berat Albayrak mailleri’ni haber yapmakmış. Yani hesap vermesi gereken iktidarken haber yapanlardan hesap soruluyor.

Gazeteciler, özgürlükleri ve canları pahasına halkı bilgilendirmek için görevini yerine getirmeye çalışıyor…

30 gün gözaltı zulüm

Ama bu ülkede artık haber yapmak, resmen suç! Tabii neye göre suç? OHAL kisvesi altında hukuk tamamen rafa kaldırıldığı, Anayasa delik deşik edildiği ve uygulanmadığı için suç ve suçlunun tanımı, yönetenlerin iki dudağının arasında. Hatta tanıma bile gerek yok, bir ya da birkaç örgütün ismini seçip ‘terör örgütü üyeliği’yle suçlanınca hiçbir delile gerek yok, hoppa kodestesin…

Altı meslektaşımızın, beş gün avukatlarıyla görüştürülmemesi yetmezmiş gibi gözaltı süreleri de bir ay! Gözaltında ailelere dahi görüş yasak…

Elbette bu uygulama, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve de CMK’ya aykırı. Madem ‘suç’ iddiası var; delilleri sun, tutuksuz yargıla!

Ama hayır, “En güzeli biz bunları susturmak için hapse tıkalım akılları başlarına gelsin” deniyor olmalı. Yabancı gazetelerin temsilcileri de benzer muamelelere tabi tutuluyor.

Tunca’yı şahsen tanıyorum, bir dönem birlikte çalıştım. Gönül rahatlığıyla haber yapmaktan başka hiçbir ‘suç’ işlemediğini savunurum. Eğer suç veya suçlu arayan varsa, önce Tunca’nın yaptığı haberleri okusun.

O kare daha çekilmeden, yayınlanmadan eksildi

Meslektaşlarımız haksız yere, yargılanmadan tutuklu olmanın yanında, mektup yazma-alma hakkından dahi mahrum ve sadece bazı gazeteleri okuyabiliyor.

28 Aralık’ta, tüm tutuklu gazetecilere moral olsun diye 100’ü aşkın gazeteci bir araya gelip onlar için bir fotoğraf çektirdik. Özcan Yaman’ın çektiği bu fotoğraf, basında özlenen dayanışma tablosu için bir başlangıç.

O akşam Tunca nezaretteydi ama Ahmet Şık aramızdaydı. Her zamanki gibi şakalaştık, ayak üstü sohbet ettik. Aklındakini söylemekten sakınmayan, inandığı şeyi sonuna kadar savunan ve Türkiye’nin en iyi araştırmacı gazetecilerinden Şık, o güzel akşamın sabahında gözaltına alınıp tutuklandı.

Anlayacağınız o kare daha çekilmeden eksildi, çekildikten sonra daha da eksildi.

Ama o fotoğrafı yine çekeceğiz, yine adliye koridorlarında buluşacağız ve arkadaşlarımızın uğradığı haksızlıkları duyurmaya devam edeceğiz. Zira suçu ıspat edilene kadar herkes masumdur.

Bu karanlık elbet bir gün aydınlığa dönecek, bizde sabır bitmedi, bitmeyecek.

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Mehveş Evin

SON HABERLER

‘Şırınga çikolata’nın üretimi durduruldu

Ankara ve Diyarbakır’da iki çocuğun ölümüne neden olan ‘şırınga çikolata’nın üretimi durduruldu.

Akşener: Yeni partilerden biri bizden 20 milletvekili isterse elbette veririm

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Yeni partilerden birinin genel başkanı sizden 20 milletvekili isterse verir misiniz?” sorusuna, “Biz böyle bir yoldan geçtiğimiz için elbette evet derim” yanıtını verdi.

İnşaatçılardan ‘kara tablo’: 2020’de konut fiyatı yüzde 45 artacak

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, gelecek yılın sonuna doğru konut fiyatlarının yüzde 45 artacağını söyledi.

Davutoğlu, Gelecek Partisi’ni duyurdu: Parlamenter sistemi savunuyoruz

Eski başbakan Ahmet Davutoğlu, genel başkanı olduğu Gelecek Partisi’nin kuruluşunu açıklıyor.

Akar, CHP’li Özel’e dava açtı; 221 emekli subay Akar aleyhine tanıklık için başvurdu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a, “Kumpas davalarında, dava arkadaşlarını yalnız bıraktın” diyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e Akar, 500 bin liralık dava açtı. 221 emekli subay, “Akar aleyhinde tanıklık’’ için başvuruda bulundu.

Hepi topu çerez, tombala, mandalina ve Zeki Müren idi, yılbaşı…
Korkmayın! Yapabiliriz

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 773 gündür tutuklu

AGORA

Gerçekler ve ortaya çıkma huyları

Nevşin Mengü

‘Olmamışlığın’ çektirdiği çile ve yaşattığı mahcubiyet

Murat Sevinç

Babacan niçin Erdoğan’ı doğrudan hedef almıyor? Almalı mı?

Levent Gültekin

İktidarın ‘2020’de erken seçim’ mecburiyeti

Kadri Gürsel

Tuvalet kapısında bekletilen şoför ve yeni muhalefet

Nevşin Mengü

GÜNÜN 11’İ

Abbas Güçlü: 200’den fazla rektörden 68’inin uluslararası yayını yokmuş!

Cem Dizdar: Diogo Jota oyuna girince direnç kırılıyor ve Beşiktaş dağılıyor

Akif Beki: Gülerce’nin davranışları, AK Parti’ye mi daha çok yarar, yeni parti kuranlara mı?

Elif Çakır: Keşke Kavala hakkında ‘derhal tahliye’ kararını veren Anayasa Mahkemesi olsaydı

Emin Çölaşan: Acaba biz at etini, eşek etini, katır etini ne yapacağız!

Sevda Karaca: Patronların ‘kölelik’ dayatması işçilerin öfkesini büyütmüş durumda

Hande Fırat: 14 kişi Erdoğan’dan izin alarak ‘ikna görüşmeleri’ yaptı

Sedat Ergin: Strasbourg’daki AİHM, Ankara’daki AYM’nin kararını ‘bozmuş’ oluyor

İlhan Cihaner: Bu kısıtlamanın baskı amaçlı olduğunda kuşku yok

Muharrem Sarıkaya: Davutoğlu muhafazakarlığın tarifinin yeniden yapılmasına yol açan yeni sosyolojiye oynuyor

Ali Sirmen: Türk yargısı AİHM kararına uyarak tutukluluk haline derhal son vermelidir

BİR SAYI

6 milyon

2017-2019 yılları arasında TBMM’de görevli 1481 personelin yurt dışı ziyaretlerinin faturası (TL)

Ne izlesek: İki film önerisi

Ne, nerede, ne zaman: İstanbul için kültür sanat ajandası

‘Duvara bantlanmış muz’un tarihi

Autumn Rhythm – Jackson Pollock

Orijinal Günahlar: İnsan olmaya çalışmaktan yorulanların öyküsü

Boris Johnson’ın zaferi ‘ata memleketi’ Çankırı’da coşkuyla karşılandı!

Prof. Kadıoğlu’ndan ‘Karadenizlilere müjde’: İklim değişikliğiyle insan burnu küçülecek

Şanlıurfa’daki ilkokulda ‘dürüstlük manavı’ açıldı

Thai masajı, Unesco’nun kültürel miras listesine girdi

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube
Diken 'Yılın Internet Gazetesi' ödülünü kazandı...

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi