Edirne’nin Keşan ilçesinde açılan kalker ve taş ocakları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Saros Körfezi kıyısındaki, ‘Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ile Özel Koruma Bölgesi’ ilan edilen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu gereksizdir’ kararı verdiği ormanlık alanlarla ilgili açılan davada mahkeme, ‘ÇED gereklidir’ kararı verdi.
Saros Körfezi kıyısındaki ormanlık alan 2006 yılında Kütür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi’, 2010 yılında ise ‘Saros Körfezi Özel Koruma Bölgesi’ olarak ilan edilmişti.
Buna rağmen denize yaklaşık 500 metre mesafede bulunan ormanlık alanlarda taş ve kalker ocakları art arda açılmaya başlamış, körfezin ormanlık alanları büyük oranda tahrip edilmişti.
Son olarak, bakanlığın ‘ÇED raporu gereksiz’ kararı üzerine çevrecilerin başvurduğu mahkemenin ‘ÇED raporu gereklidir’ ara kararına rağmen, Saros Körfezi’nde iki yeni kalker ocağı açılması için başvuru yapılmıştı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Saros Körfezi’nde yeni kalker ve taş ocaklarının açılmayacağını ve ruhsat verilmeyeceğini açıklamıştı.
‘Anayasa’nın 125’inci maddesine göre zorunluluk’
Mahkemenin, ‘ÇED gereklidir’ kararının ardından Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği Başkanı İrfan Balaban ile yönetim kurulu üyesi Recep Çınar, avukatları Bülent Kaçar ile basın toplantısı düzenledi.
Kaçar, şöyle dedi: “Trakya’nın, Saros’un gözü aydın olsun. Biliyorsunuz, yıllardır, vicdanımız Saros’taki kalker ve taş ocaklarıyla kanamaya devam ediyordu. Son patlatmalı kalker ocağı ‘ÇED gerekli değildir’ kararıyla açtığımız davada verilen bilirkişi raporuyla, taş ve kalker ocaklarının bölgemize, Saros’a verdiği zararlar bilimsel ve hukuksal olarak da ortaya konulmuştur. Bugün Edirne İdare Mahkemesi verdiği bu iptal kararıyla, bu hukuksuzluğu, bu vandalizmi hukuksal olarak ispatlamış durumda. Saros Körfezi’ne, turizme, canlı sağlığına, kültüre, tarıma, ormanlara yani yaşama büyük zarar veren taş ocaklarının faaliyetlerinin derhal durdurulması Anayasa’nın 125’inci maddesine göre zorunluluktur.”