Seçmen, zorlukların farkında. Lakin… Kur ve faizdeki tablonun, Türkiye’nin gerçeğini yansıtmadığını, Erdoğan’a çekilen operasyon üzerinden bu millete bedel ödetme tezgahı kurulduğunu cümle aleme duyurdu. Bir başka ifade ile… Yerli ve milli ekonomiye duyduğu özlemi dile getirirken bu özlemi gerçekleştiren lideri de sonuna kadar sahiplendi. Aynı liderlikten, dik duruşunu korumasını, küresel gerçeklikleri de gözetmesini istedi. İstikrar ve güvenin her şeyden önemli olduğunu belirgin şekilde vurguladı.
AK Parti’ye, “Sensiz olmaz ama senin de tarzını gözden geçirmen gerekiyor” dedi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne “güçlü kredi açtı!” Siyasi sistemde, AK Parti veMHP’den oluşan Cumhur İttifakı’nı öne çıkardı.
MHP’nin, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana sergilediği duruşu takdir etti.
HDP çatısı altında kümelenen Kürt kökenli vatandaşlara da “ayrılıkçılığın değil entegrasyonun parçası olmalısın” mesajı gönderdi. Terörden arındırıldıkça Kürt sorunu tanımının da değişeceğini, bulunacak çözümün ise AK Parti ve MHP’nin “evet” demesi halinde hayata geçeceğini söyledi.
CHP’de, Kemal Kılıçdaroğlu döneminin kapanacağını, delege avı ile parti içi iktidarı sürdürme döneminin de sona ereceğini kayda geçirdi. Muharrem İnce ise CHP’de söylem değişikliğine, zihniyet değişikliğinin de eklenmesi gereğini ortaya çıkardı.
İyi Parti’yi bir seferliğine denenmeye değer buldu. Diğerlerini ise marjinal düzeyde tuttu.
Özetle…
Erdoğansız olmaz. AK Parti’de tarz değişmezse de olmaz!