25 Aralık 2016 sabahı eş zamanlı operasyonla gözaltına alınıp 24 gün sonra ‘terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla tutuklanan Diken’in eski editörü Tunca Öğreten, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tutuklu gazeteciler için yaptığı ‘tanımlama’ya yanıt verdi.
‘DHKP-C üyeliği’ iddiasıyla tutuklanan Öğreten, hâkimlik sorgusunda, isteği dışında Twitter’da bir gruba üye yapıldığını belirterek, “Bu grupta enerji bakanının maillerine ilişkin bir link vardı. Bu linkten mesajları indirdim. Kimseyle paylaşmadım. Yayımlamadım, haber konusu yapmadım. Haber küpürü dışında DHKP-C üyesi dahi görmedim. Ben istesem dahi bu örgüt beni kabul etmez” demişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Anadolu Yayıncılar Derneği üyelerine hitaben 22 Mart’ta yaptığı konuşmasında, tutuklu gazetecilerin hiçbirinin ‘gazetecilikten hüküm giymediği’ görüşünü yineleyerek şu iddialarda bulunmuştu: “İçlerinde katilden soyguncuya, çocuk istismarcısına kadar herkes var. İçlerinde gazeteci yok. Bir liste geldi; 144’ü terör suçundan cezaevinde bulunuyor. Bunlardan birinin suçu ülkemize bomba düzeneği getirmek, bir tanesi patlayıcı maddeyle yakalanmış. Ne ararsanız bunlarda var.”
Öğreten, Erdoğan’ın tutuklu gazetecileri hedef aldığı sözlerine yanıt verdi.
Öğreten’in yanıtını, gazetecilerin dayanışması için hayata geçen ‘Ben Gazeteciyim’ adlı Twitter hesabı duyurdu: “Cumhurbaşkanı bizim için ‘katil, hırsız, çocuk istismarcısı ve terörist’ demiş. Vallahi değiliz. Eminiz çünkü katili, hırsızı, sapığı, teröristi serbest, biz tutukluyuz.”
Üç gazeteci tutuklanmıştı
Öğreten’le birlikte gözaltına alınan kapatılan DİHA’nın haber müdürü Ömer Çelik ve BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat da ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Kapatılan DİHA’nın muhabiri Metin Yoksu, Yolculuk gazetesinin yazı işleri müdürü Eray Sargın ve ETHA’nın sorumlu müdürü Derya Okatan ise serbest bırakılmıştı.