Gazetecinin haber değerinde olan her şeyi yayımlama hakkı bir yana, dış politikayı tartışma hakkımız var, ama işin bu yanı yeterince vurgulanmıyor. Türkiye’de hiçbir dönem dış politika hakkıyla tartışma konusu olmadı. Resmi politikalara itiraz hep ‘milli çıkarlar’ tezi ile ‘hainlik’, ‘düşmanla işbirliği’ sayıldı.
***
Başkalarını bırakın, iktidarın çok sevdiği Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, Hürriyet’e verdiği röportajda (25 Kasım 2015), “TIR’lar ile silah geldi mi size Türkiye’den” sorusuna cevaben “Bu uluslararası savaş suçudur. Bunu söyleyemem” diyor. Başkasını bilemem, ben Türkiye’nin ‘savaş suçu’ sicilini kendi eliyle yazmasına bigâne kalamam, bugünlerin yarını da var, yarın müttefiklerinizin karşınıza savaş suçu ithamı ile çıkmayacağını nereden biliyorsunuz? Sahi Türkiye savaş suçu işliyor mu, nedir tüm bu olup bitenler? Sormayacak mıyız? Yüzde elli oy almış olmak, tüm ülke adına büyük ve sonu belirsiz maceralara girme hakkı vermez. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, göz göre göre bir savaşa bulaşmaya itirazı olanlarımız var ve iktidar itirazları dinlemek, izahat yapmak zorunda.