Yaygınlaşan işten çıkarılmalar ve ücret baskılamalarının yanı sıra yüksek enflasyon emek gücüyle geçinenler için yoksulluk ve eşitsizlik koşullarını ağırlaştırmaktadır. Ulaştırma ve gıda fiyatlarındaki artış genel enflasyon düzeyini aşarken, Yeni Ekonomik Programın temel hedefleri arasında kamu bütçesinin daraltılması yer almaktadır. Kamusal yatırım ve sosyal güvenlik harcamalarında yapılacağı belirtilen kısıtlamalar ise sosyal ücret tahribatına yol açarak gelir güvencesizliğini daha da arttıracaktır.
Nitekim Türk-İş tarafından çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak amacıyla her ay yapılan ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırmasına’ göre dört kişilik bir aile için, Ekim ayı itibarıyla, açlık sınırı 1919 liraya, yoksulluk sınırı ise 6252 lira ulaşmıştır. Bu tablo karşısında KESK, kamu emekçileri için yürürlükte olan toplusözleşmenin yenilenmesini ve kayıpların telafi edilmesini istiyor.
Nilgün Tunçcan Ongan’ın yazısı