Türkiye’nin kuralıdır: Bu ülkede devlet, kendi haline bırakıldığında kuruluş kodlarına döner ve Kemalistleşir. Kendi haline bırakıldığında: Yani onu demokratikleştirmeyi hedefleyen herhangi bir baskı, herhangi bir güç, herhangi bir sivil talep olmadığında.
Ne zaman ki AK Parti tabanı, daha mütehakkim, daha milliyetçi, daha devletçi bir zihniyetle daha iyi olunacağı yanılsamasından vazgeçer, toplumun bütün kesimlerine kafi gelecek ve hiçbir kesimini tahammülfersa mutsuzluğa sürüklemeyecek bir özgürlük ve adalet vizyonuna sahip çıkar, işte işler ancak o zaman değişir.
Ancak o zaman “Onu alan bunu da aldı” paketlerinde “default” olarak gelen kibre, zorla dayatma, zorla sevdirme, zorla övdürme preparatlarına rehin olmaz, genç bir kadın tutuklandığında “Yaa ama provokasyon galiba” diye altlık yapma zilletine savrulmazsınız.