Ekonomi Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, son 15 yılda verilen yatırım teşvik belgelerinde sabit yatırım tutarı 751.8 milyar lira olarak belirlenirken, bu sürede teşviklerin etkisini ölçecek herhangi bir çalışma yapılmamış.
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin’in soru önergesine cevap veren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 1 Ocak 2002 ile 31 Ekim 2017 tarihleri arasında enerji, hizmetler, imalat ve madencilik sektörlerinde toplam 57 bin 930 yatırım teşvik belgesi verildiğini açıkladı.
Ne kadarı yatırıma dönüştü?
Ekonomi Bakanlığı’nın sorulara yalnızca yatırım teşvik belgelerindeki bilgiler kapsamında yanıt verdiğini belirten Engin şöyle devam etti: “Oysa sorularım Ekonomi Bakanlığı’nca verilen yatırım teşvik ve desteklerinin detaylı bir analizini talep etmekte idi. Ancak bakanlık yalnızca resmi gazetede aylık olarak yayınlanan yatırım teşvik belgelerindeki bilgileri iletmekle yetinmiş. Yatırım teşvik belgelerinde öngörülen sabit yatırım tutarlarının ne kadarının gerçekten yatırıma dönüştürüldüğü, belgelerde verilen istihdam taahhütlerinin ne kadarının gerçekleştirildiğine hiç değinilmiyor. Belli ki AKP bu bilgilerin analiz edilmesini istemiyor.”
Dokuz yılda bitmemiş
Zeybekci’nin soru önergesine verdiği yanıtta, bölgesel ve sektörel temelli yatırım teşvik sistemine geçilen 2009 yılı ve sonrasındaki döneme ilişkin “Bakanlığımız etki analizi çalışmaları hâlihazırda devam etmektedir” denirken, verilen yatırım destek ve teşviklerinin üretim, ihracat ve istihdamda yarattığı etkinin boyutu, teşvik yönteminin başarılı olup olmadığına dair bugüne kadar tamamlanmış bir çalışma olmadığı da açıklanmış oldu.
Engin yanıtı şöyle yorumladı: “Şimdiye dek düzenli olarak belirli periyotlarla ciddiyetle analiz yapılmış olmalıydı. Bu tablo denetim ve kontrol araçlarının işlemez olduğu AKP döneminde, ekonomi yönetiminin nasıl başına buyruk çalıştığını, kaynakların nasıl israf edildiğini açık bir şekilde göstermektedir.”
Eşitsiz dağılım
Bakanlığın verilerine göre yatırım teşvik belgelerinin belirlenen altı bölgeye göre dağılımı yapılırken, 2002 yılından bugüne birinci bölge kapsamında 371.6 milyar TL değerinde sabit yatırım için teşvik belgesi düzenlenmiş. Aynı dönemde altıncı bölge için ancak 29.3 milyar TL değerinde sabit yatırım için teşvik belgesi düzenlenmiş.
Yatırım Teşvik Sistemi’nin cari açığın azaltılması amacıyla ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin üretiminin artırılması, teknolojik dönüşümü sağlayacak teknolojileri içeren yatırımların desteklenmesi, en az gelişmiş bölgelere sağlanan yatırım desteklerinin artırılması, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılması gibi amaçlarla uygulama konduğunu hatırlatan Engin, ‘yatırım teşvik belgelerinin altı bölgeye göre dağılımına bakıldığında birinci bölge lehinde ciddi bir eşitsizlik olduğunu ve AKP’nin 16 yıllık tek başına iktidarında ülkemizdeki az gelişmiş illere yönelik yatırımların gereken ölçüde artmadığını’ dile getirdi.
Şirketler verdikleri taahhütleri yerine getirdi mi?
Ekonomi Bakanlığı yanıtında 2012 yılı haziran ayından 2017 yılı kasım ayı sonuna kadarki 65 aylık dönemde düzenlenen yatırım teşvik belgeleriyle 920 bin 137 kişilik istihdam öngörüldüğünü ve öngörülen istihdam verileri açısından bir önceki 65 aylık döneme göre yüzde 61’lik bir artış yaşandığını belirtti.
Bakanlığın yanıtını değerlendiren Engin, “Ekonomi Bakanlığı yatırım teşviklerinin istihdama etkisi ile ilgili soruma kaçamak yanıt vermiş, sadece yatırım teşvik belgelerinde ‘öngörülen’ istihdam rakamlarını paylaşmış. Halbuki ben teşviklerin somut olarak etkisini sormuştum. Şirketler yatırım teşviği alırken verdikleri taahhütleri tutmuşlar mı, istihdam vaatlerinin ne kadarını gerçekleştirmişler, bunları ne acıdır ki bilemiyoruz. Ekonomi Bakanlığı sorularıma yanıt vermekten kaçınmış” dedi.
’15 yıl geçti işsizlik aynı’
CHP’li vekil, 15 ve daha yukarı yaştaki işsiz nüfusa da değinerek, “Bugün işsiz sayımız resmi verilere göre 3 milyon 275 bin kişiye ulaşmışken işsizlik oranı yüze 10,3. AKP tek başına iktidara geldiğinde de ülkemizde yüzde 10,3 seviyesinde işsizlik vardı. Aradan 15 yıl geçti, işsizlik yine yüzde 10,3” diye konuştu.
Engin, hükümetin yatırım teşvik ve desteklerinin işsizlikle mücadelede etkisiz kaldığını kabul etmesi ve gerekli önlemleri acilen alması gerektiğini belirtti: “Bir an evvel sağlıklı etki analizleri ile bu etkisizliğin ve başarısızlığın sebepleri araştırılarak gerçekçi çözüm yolları ile işsizlik sorununa dört bir koldan müdahale edilmeli, aksi halde işsizlik sorunu toplumun tüm kesimlerini derinden etkileyen bir kangrene dönüşecek.”