Açıkçası Afrin kent merkezine girmenin çok daha zor ve kayıplı olacağı genel geçer bir kanı olarak haftalardır oturmuştu. Halbuki dün, tam da müthiş bir strateji ile 18 Mart’ta başlayan kent operasyonu gösteriyor ki bu algı da tamamen yanlışmış. TSK’yı uzak tutmak, Türkiye’nin gözünü korkutmak için kullanılan bir yöntemmiş. Zira şehre Özel Kuvvetler ve ÖSO’nun girdiği görüntüler çok açık: TSK çok güçlü bir şekilde ilerliyor.
Ne, söylendiği gibi kitlesel bir direniş ne de çok güçlü bir PYD örgütlenmesi… Gemiyi çoktan terk etmişler! Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet bu harekâtta siyasi risk aldı. Sonuçta birkaç yıldır terörle kararlı mücadelede olduğu gibi Afrin’de de bu, başarıya dönüştü. Takdir etmek gerekiyor.
Afrin merkezinde büyük bir direnişle karşılaşılmamasının iki temel sebebi var: Birincisi, TSK’nın ve ÖSO’nun örgüte çok ciddi bir kayıp verdirmiş olması. Zeytin Dalı Harekâtı’nda YPG-PKK’yı adım adım çok zayıflattılar.
İkincisi ise bu kayıpların örgütte büyük bir panik ve korku yaratması. TSK şehre girmeye hazırlanırken Kandil’den örgüte “Mevzilerden ayrılmayın” talimatı gitti. Aldığım bilgilere göre, buna rağmen Afrin’de en üst düzey örgüt yöneticileri dahi yok. Hayatta kalanların çoğu Münbiç’e geçmiş.