Adını da koyalım: Görünen o ki Rusya ve İran kazandı, bu iki ülkeyle birlikte Esad da kazandı ve biz kaybettik.
Öncelikle Esad iş başında kalıyor. Yani, Türkiye’nin en ateşli düşmanı sayılabilecek bir lider koltuğunda oturmaya devam edecek ve üstelik ‘zafer kazanmış’ olmanın verdiği bir özgüvenle…
İkincisi… Esad kadar ve Esad’dan da eskiye dayanan bir öfkeyle Türkiye’nin ateşli düşmanı olan PKK, PYD/YPG markasıyla sınırımızda olmaya devam edecek ve Rusya’nın pek gizlemeye gerek görmediği şekilde yeni Suriye’de rol alacak. İster federasyon olsun, ister üniter fark etmez YPG’nin rolünün otonom bir karakter taşıyacağı besbellidir. Onlar da Suriye’nin kurtuluşu ve IŞİD’in temizlenmesinde rol almış olmanın avantajıyla en az Esad kadar özgüven taşıyorlar.
Suriye’de gelinen aşamada barış yine sağlanamayacak ama Türkiye’nin tezleri bırakın uygulamayı, konuşulamaz hale getirecek. Olup biten budur…
Mustafa Karaalioğlu’nun yazısı