… Yani Erdoğan ne ABD’yle yeni bir tezkere krizi yaşamak, ne de IŞİD savaşının dışında kalarak, hiç sevmediği tabirle “İslamcı teröre göz yumuyor” damgası vurulmak istiyor, ama Esad’ın bu işten güçlenerek çıkması ihtimalinden de rahatsız.
Dolayısıyla tezkerelerin içeriği ve ifadesi önem taşıyor. Tabii bir de Erdoğan’ın 1 Ekim Meclis açılış konuşmasında bu konuda bir şey deyip demeyeceği. Malum, Abdullah Öcalan’ın 1999’da yakalanmasıyla sonuçlanan sürecin başında da zamanın cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 1 Ekim Meclis konuşması vardı.
Ne yapılması gerektiği açık: IŞİD’e karşı durmak gerekiyor. Sadece dışarıda değil, özellikle de içeride sadece IŞİD değil, el-Kaide bağlantılı diğer örgütlenmeleri de dağıtmak, yayılmasına izin vermemek gerekiyor.
Ne yapılmaması gerektiği de açık: Saldırıyı püskürtme veya uluslararası karar sonucu insani yardım amaçlı olmadıkça Türk askeri komşu Irak ve Suriye’ye topraklarına girmemeli. Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına daha fazla çekilmesine izin verilmemeli.