Son birkaç yıldır, özellikle de 15 Temmuz 2016 darbe girişimi, onun ardından ilan edilen Olağanüstü Hal ve 2017 referandumu öncesinde yaşanan gelişmelerden AB’nin aldığı bir başka mesaj var oysa zaten o zamana dek var olan Türkiye aleyhtarı havanın üzerine eklenen.
O mesaj şöyle özetlenebilir: Erdoğan’ın şahsı üzerine gitmeyelim, çünkü bunu Türkiye’ye saldırı olarak yansıtıyor; Türkiye’de ileri demokrasi konusunda fazla hayale kapılmayalım, Avrupa’nın güvenliğini tehdit etmeyecek düzeyde gelişsin yeter; bu arada da – hazır Türkiye’nin ABD ile ilişkileri AB’den de kötüyken- ticari çıkarlar bakımından ne koparabilirsek koparalım.
Yani ortada pek de BBC’nin yorumladığı gibi AB’nin Türkiye’ye karşı ikiyüzlülüğünün sona ermişliği filan yok, mevcut koşullara göre şekil değiştirmiş bir fırsatçılık var.