İlişkilerin yeniden iyileşme seyrine girdiği bu dönemde, eski hata ve ihmallerden vazgeçerek, kalıcı ve gerçekçi bir zeminin oluşturulmasının tam vakti. Alman devlet, siyaset ve toplum yapısını önyargılardan uzak bir şekilde kavrayıp siyaset geliştirmek atılması gereken öncelikli adım. Almanların bu konuda atması gereken adımlar bu yazının konusu değil. Ancak şunu kendimize itiraf edelim ki, kamuoyunda nesnel bir tartışma ve diyalog sürdürecek duygusal sukunet, birikimsel yoğunluk ve yeterli tecrübeden maalesef çok uzaktayız.
Ekonomik ve siyasi menfaatlerimiz uyuşmuşken, bir arıza çıkmayacağını düşünmek büyük bir hata olur. Türkiye hakkında Alman medyasında çıkan olumsuz haberleri görmezden gelen medyamız, Almanya’da Türkiye hakkında genel olumlu bir atmosfer oluştuğu yönünde, aslında hem kendisini hem okuyucularını kandırıyor. Almanya’nın medya, siyaset, sivil toplum ayakları ile yürüttüğü Türkiye ilişkilerinin gerçek resmi ile er ya da geç yüzleşmek zorundayız. Bunun aksi kendini kandırmaktan başka bir anlam ifade etmez.