Bu dünyada demokrasiyi iktidarlardan çok muhalefetler kurar. ‘Eşyanın tabiatı’ öyle çalışır.
Bizim burada, böyle bir misyonu üstlenmiş bir muhalefet de yok (…) daha somut siyasî konularda da, belirleyici olacak noktalarda iktidar-muhalefet ortaklığı görüyoruz. İşte HDP olayı. Bugün HDP’lilerin hapiste olması ve bu partiye her türlü saldırının devam etmesi CHP sayesinde mümkün oldu.
Erdoğan Amerika’ya gitti ve umduğunu bulamadan döndü. Bir muhalefet partisinin böyle bir durumdan sonuna kadar yararlanmak istemesi normaldir. CHP de bunu yapmaya girişti. Ama nasıl? Erdoğan’ın hegemonik rüyalarını eleştirecek yerde, kendisi hemen hegemonikleşmeye yatkın bir perspektiften, Türkiye adına bağırıp çağırmadığı için. ‘Dış politika’ dendiğinde, ‘dünyada Türkiye’nin yeri’ dendiğinde, ‘Kürtler’ dendiğinde CHP, “Ben de aynı ipin cambazıyım” diyor ve Erdoğan’ı orada geçmeye çalışıyor.
Birkaç yıldan beri ortaya çok berbat bir performans koyan AKP’ye ve onun önderine ‘karşı’ olmak kolay. ‘Karşı olmak’ kolay da ‘ne için?’ Bunu sorunca işler karışıyor.