Tahmin ediyorum, Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimini Mustafa Akıncı’nın kazanmasına içerlemişti. Bir yandan ‘sandığa saygı’ nutukları çekiyor ama içinden kendisinin ya da bir benzerinin çıkmadığı sandıklardan hoşlanmıyor. Hoşlanmadığını belli eden söylemi de, eylemi de var.
Mustafa Akıncı da bir ‘solcu’, zaten Tayyip Erdoğan’ın hoşlanmadığı taraftan. Herhalde sonuç kesinleşince kararını verdi, “Şunu bir benzeteyim,” dedi. Adam konuşunca da, benzetmek için neyin kullanılacağını tespit etti: ‘Kardeşlik’ iddiası.
“Sen kim oluyorsun da, benimle kardeş olmaya kalkıyorsun?” Bütün bu huşunet gösterileri arasında en sık tekrarladığı şey bu “Sen kimsin?” sorusu. Mustafa Akıncı da bu “Sen kimsin”lerden nasibini aldı.
Tayyip Erdoğan’ın ‘dünya görüşü’nün temel özelliklerinden biri, ‘hiyerarşi’ anlayışı. Evreni ve hayatı bir ‘hiyerarşiler manzumesi’ olarak görüyor. Ama bir süreden beri bu manzume sapmış, yanlış hiyerarşiler kurulmuş.