Çözüm, fillerin koca cüsseleri ile zekâ ve hareket kabiliyetleri arasındaki derin uçurumda saklı. Bürokrasi ağır, hantal ve dev görünüşü ile ürkütücü görünür. Bürokrasiyi kontrol etmeden devlet üzerindeki hakimiyetinizi sürdüremezsiniz. Patron kontrolü kaybederse, sarayı ayakta tutan sütunlar kendi can derdine düşen fillerin sağa-sola çarpması ile devrilir ve koca saray bir anda yerle bir olur. Yargıya yönelik o kadar tehdit ve yıldırma operasyonu bu yüzden. Sadece iki hakim tutuklanmıyor; bütün hakimlere, “benim iradem yerine kanun ve hukuku koymaya kalkanın başına aynı şey gelir” tehdidi savruluyor. Evinize giren hırsız duruşmada, “çaldıklarımı iktidar yanlısı bir vakfa bağışlayacaktım” derse yargıç ceza verebilir mi?
Ne var ki, filler sandığa da, trafoya da giremiyor. Bürokrasiyi kontrol altında tutmak için etrafa gözdağı verdiğiniz zaman oylarınız azalıyor; oylarınızı artırmak için sevimli bir yüzle suret-i haktan göründüğünüz zaman filler sağa sola kaçışmaya başlıyor. Bürokrasiyi, herkese gözdağı verip kontrol altında tutmak mı, yoksa fillerin ayakları altında ezilen karıncaları ikna etmek mi?
Seçime bir ay var ve filler ile karıncalar karşı karşıya geliyor; sarayın ana sütunlarını sabit tutmak için patron tercihini fillerden yana yapıyor. Karıncaların fillerden kurtulmak için geriye tek çaresi kalıyor.