Demem o ki, MHP’ye umut bağlayıp izlemeye alanların sorunu Bahçeli değil. Çıkışı bulmak için Bahçeli’ye, hatta MHP’ye değil bu umutların bileşenlerine eğilmek gerekiyor. Koltuğunu Saray’ın yargı entrikalarına bağlayan Bahçeli’nin bu bileşenler arasında yeri olmadığı için geleceği de yok.
Bahçeli’ye rakip lider adayları arasında renkli bir yelpazeye hitap eden Akşener’in öne çıkması, doğrudan bu dengenin sağlanabilmesi ile alâkalı. MHP’nin yükselmesi için ideolojik bagajını hafifletmesi, ‘herkesi yakala’ düsturuna sahip bir kitle partisine dönüşmesi gerekiyor.
Şimdiden kapıya yakın yer tutup girenleri sorgudan geçirmeye hazırlananlara bakılırsa, bu yolda alınacak çok uzun bir mesafe var. ‘Lider-teşkilat-doktrin’ teslisine iman eden bir parti, doktrin değil karşıtlıklar, teşkilat değil taban hareketi ile liderini değiştirmeye uğraşıyor ve önüne sadece iktidar entrikaları çıkıyor.