FREDERIKE GEERDINK
Bu sabah Diyarbakır’ın Bağlar semtinde Ferzat Kemanger İlkokulu açıldı. Yaklaşık 40 kız ve erkek öğrenci bu okulda Kürtçe eğitim görmeye başlayacaktı, tabii eğer devlet okulu mühürlemeseydi…
‘Başka yerde açarız’
Aslında okul ‘yasadışı’, ama sabah saatlerinde konuştuğum öğretmen Mazhar Aktaş şöyle diyordu: “Elbette devlet silahları, tanklarıyla gelip okulu kapatabilir ama bu, insanların Kürtçe eğitim alma niyetleri ve taleplerini durduramayacaktır. Böyle bir şey olursa, başka bir yere gider yine okulumuzu açarız.”
İki okul da ‘yasadışı’
Hükümetin geçen yıl sunduğu demokratikleşme paketine göre özel okullarda Kürtçe eğitime izin veriliyor ancak bu sadece ortaöğrenim için geçerli. Bu durumda, bugün açılışı yapılan Ferzat Kemanger İlkokulu ve ayrıca Cizre ve Yüksekova’da açılan diğer Kürtçe eğitim verecek iki okul da ‘yasadışı’ olmuş oluyor.
Bu sabah polis Bağlar’a gelip okula girmek istedi. Ancak birçok velinin ifadesine göre veliler girişi kapattı; polis de okulun bahçesine bile giremedi. Akşama kadar okulun kapatılıp kapatılmayacağı net değildi, ancak Kaymakam Dursun Balaban’ın haftasonu söylediklerinden okul hakkında yasal işlem başlatılacağı belliydi.
Okuldaki duvar yazısı: ‘Dil olmadan yaşam olmaz’
Okulun içi rengarenk balonlarla süslenmiş, duvarlarına Kürtçe yazılar asılmış: ‘Bê ziman jiyan nabe’ (Dil olmadan yaşam olmaz), ‘Zimanê me hebûna me ye’ (Dilimiz varlığımızdır).
Toplamda yaklaşık 40 kişiyi bulan üç grup öğrenci var. Hepsi birinci sınıf öğrencisi. Planlanan ise her sene yeni bir sınıf eklemek.
Bu doğrultuda, gelecek yıllarda verilecek dersler de genişletilecek; halihazırda, minikler sadece matematik (bîrkarî) ve okuma-yazma (xwendin û nivîsîn) dersleri görüyor ancak yaşları ilerledikçe diğer okullarda da verilen tarih, coğrafya, sosyal bilgiler, biyoloji, Türkçe, İngilizce gibi dersleri de görecekler. Okutulacak kitaplar Kürt dili eğitim merkezi Kurdî Der tarafından şimdiden hazırlanıyor.
Bir veli: Çocuklarımız Kürtçe eğitim almalı
Yedi yaşındaki kızı Zerya’yı Ferzat Kemanger İlkokulu’na gönderen Saliha Aydeniz, kızının Kürtçe eğitim alacağı için ileride iş bulma konusunda sıkıntı yaşayabileceğinden korkmuyor.
“Onlarca yıllık asimilasyondan sonra kaderimizi artık kendi ellerimize almamız lazım. Biz burada Kürdistan’da yaşıyoruz, dolayısıyla çocuklarımızın eğitimlerini Kürtçe almaları gerekir. Türkiye devletinin sınırları içinde yaşadığımız için çocuklarımız Türkçe’yi de öğreniyor. Zaten bu okulda da Türkçe ders verilecek. Türkçe dışında, bölgede konuşulan Arapça, Süryanice, Zazaca gibi diller de programda yer alacak. Bence bunlar kızıma iş bulması için yeterli nitelikleri katacaktır.”
11 yaşındaki Diyar okuyamıyor ama konuşabiliyor!
11 yaşındaki Diyar da okulun açılışına katılanlardandı. Diyar bugün kendi okuluna gitmedi çünkü Kürt hareketi, okulun ilk haftası çocukları okula göndermemeleri ve Türk eğitim sistemini boykot etmeleri doğrultusunda ailelere çağrıda bulundu. Diyar da Ferzat Kemanger İlkokulu’na gitmek istiyor ama birinci sınıf öğrencisi olmadığı için gitmesi mümkün değil.
Kendisine Kürtçe bir okuma kitabı verilip bir cümle okuması söylendiğinde, önce sordu: “Hangi dilde bu? Zazaca mı Kürtçe mi?”
Okurken, ‘é’ ve ‘w‘ seslerinin telaffuzlarında hatalar yapıyordu. Bu harfler Kürtçe’de sıkça kullanılan ancak tabii ki telaffuzları Türk okullarında öğretilmeyen harfler.
Diyar, cümleleri okurken takılıyordu. Kürtçe konuşabiliyor ancak okuyamıyor, hatta kendi anadilini yazıda ayırt bile edemiyordu. Bir gazeteci şakayla karışık gerçekten Kürt olup olmadığını sorduğunda Diyar gururla cevap veriyordu: “Ben bir Kürt’üm ve ölene kadar öyle olacağım.”
Boykot var, okula gitmek yok
Diyarbakır’daki bu okul, tıpkı Cizre ve Yüksekova’daki Kürtçe eğitim veren diğer iki okul gibi, finansal olarak belediyeler, öğrenci velileri ve Kürtçe eğitime ilgi gösteren işadamları tarafından desteklenmişti. Okulun öğretmenleri ya devlet okullarında çok uzun yıllar görev yapmış ya da Kurdî Der’de anadil eğitimi alıp vermiş.
Kendisi de bir devlet okulunda öğretmenlik yapan bir veli bugün buradaydı. Kendi okulunda çalışması gerekmiyor mu? İsmini vermek istemeyen bu veli şöyle diyor: “Bu hafta çalışmayacağım. Çünkü bu hafta, devletin asimilasyoncu eğitim politikalarını boykot ettikleri için neredeyse hiçbir öğrenci okula gelmedi.”