Her ikisi de temkinliydi…
Birinin, yani Ankara’ya yeni atanan ABD Büyükelçisi David Satterfield’ın henüz güven mektubunu sunmadığı için böyle tavır göstermesi anlaşılırdı.
Zaten yanına yaklaşıp kendimi takdim edip, “Ankara’ya hoş geldiniz” dediğimdeki memnuniyetinin S-400 ile keyfini kaçıran hale eş zamanlı dönüşmesi de bunun göstergesiydi.
“S-400” kelimesini duyunca soru sormama dahi müsaade etmedi, iki elini havada çırparak konuşmayacağını belirtti ve “Yorum yok” deyip yönünü döndü…
Karşı cenah; yani Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov ve diplomatları ise Mürted’e inen uçakları gibi daha görünürdü.
Hal hatır konuşmasının ardından Yerhov’a, “S-400 sisteminin Ankara’ya geliyor olması sizde nasıl bir duygu yarattı?” diye sordum.
Yanıtı eşini de gülümsetti:
“Şimdi çok daha güvenli bir kentte olduğumu hissediyorum…”
Fazla konuşmaktan kaçındı, fotoğraf çekiminin ardından gülerek ayrıldı; mutluydu…