Gücünü kötü kullanan muktedirlerin sofralarına oturan, onların ağızlarıyla konuşan, muhalefete sırtını dönen, ezilenin değil ezenin yanında yer alan, hayata soldan değil sağdan bakan sanatçılar her zaman kafa karıştırırlar.
İşte Ara Güler öldü ve bizim kafamız yine karıştı.
Gezi olayları sırasında takındığı tavırlar ve söylediği sözlerle onu bir idol olarak gören birçok insanın kalbini kırması, birçoğunun da kalbine gölge düşürmesi, ölümünün ardından birçok farklı şey söylenmesine, serzenişlere, tartışmalara yol açtı.
Gezi olayları sırasında takındığı tavırlar ve söylediği sözlerle onu bir idol olarak gören birçok insanın kalbini kırması, birçoğunun da kalbine gölge düşürmesi, ölümünün ardından birçok farklı şey söylenmesine, serzenişlere, tartışmalara yol açtı.
Ara Güler hem İstanbul’un hem de bu ülkenin tarihidir. Üstelik de en önemli tarihi. Sadece makinesiyle çektiği fotoğraflarla değil, hayatıyla ve duruşuyla ve tercihleriyle de bize bir şey anlatır. Onlardan ne anlayacağımız bizim meşrebimize bağlıdır.
O fotoğraflar…
Üzerlerinden zaman geçsin ve biz onlara bakalım ve bir şeyler anlayalım diye o anda donup kaldılar.
Sanat işte bunun için vardır.
Sanatçının kişisel hayatı teferruattır.