Bu daha ne kadar böyle sürecek bilmiyorum. Her gün insanların patır patır öldüğü bu yerde hayatta kalanlarımız da en sonunda kederden ölecek diye korkuyorum.
Herkes birbirine soruyor: “Peki ne olacak? Sonunda ne olacak?”
Herkes kendince tahminlerini dillendiriyor ama aslında kimse bilmiyor. Onları dinlemek, gazeteden burcunu okumak gibi bir şey. İnanmıyoruz ama dinlemeden de, okumadan da edemiyoruz.
Barış diye haykıran, adalet için savaşan insanlar öldükçe biz de biraz ölüyoruz. Hani hayatta önemli olan varacağın yer değildi? Hani yolculuğun kendisiydi güzel olan?
Bizim yolculuğumuz çok zorlu. Yollar dikenli, her metrede bir engel, bir çukur. Kanaya kanaya, nefesimiz kesile kesile, kayıp vere vere yürüyoruz. Mecburen yürüyoruz… Çünkü belki gelecekte ne olacağını bilmiyoruz ama… Eğer yola devam etmezsek yanı başımızdaki çukura itileceğimizi biliyoruz.