Bir yıl önce, ta Ali Koç’un Fenerbahçe başkanlığına aday olacağını açıkladığı günlerde gelmekte olanı tarif etmeye çalışmıştım. Herkes takımdaki gelişmeyi iktidar değişimininhabercisi diye yorumlarken bu köşede şunları yazmıştım:
“Futbol camiasıyla aynı dertten, lider sultasından, mustarip siyasi hayatımızda da domino etkisi yaratır bu değişim.
Örneğin göreve geldiği 7 yılda 7 seçim kaybettiği halde sadece delege hâkimiyetiyle CHP genel başkanlık koltuğunda oturan tek adam Kılıçdaroğlu’nun karşısına Ali Koç’tan feyizalan alternatif bir isim çıkar. İsmet İnönü gelse delege yapmazlar denilen genel merkezin markajını deler, delegeyi etkiler ve seçmenin değişim ve başarı talebini yönetime taşır…”
Evet, tıpkı Koç gibi, her yerleşik yapıya karşı tepkinin yükseldiği bu dönemi iyi değerlendiren İnce de delege bariyerini taban desteğiyle aşabilecek güçte.
Tabii ki İnce’ye içeride gösterilen teveccühün, CHP’yi kısa vadede “şampiyon” yapmaya yetmeyeceği ortada.