Görüyorsunuz, her gün Twitter Adalet Sarayında bir yargılama var. Daha doğrusu yargısız infaz.
Şu tutuklansın, şunlar asılsın, bunlar ülkeden kovulsun…
Ayrıntılarına dair hiçbir şey bilmediğimiz olaylar, netleşmesi için süre ve daha fazla delile ihtiyaç duyulan intiharlar, cinayetler, tacizler, kavgalar hakkında telaşla hükme varıyoruz. Elimizi çabuk tutmalı, herkesten daha fazlasını söylemeli, mümkünse sert ve net olmalıyız ki daha çok tık alalım.
İşin demokrasi ve özgürlüklerimiz için daha tehlikeli yanıysa siyasilerin, yöneticilerin ve yargının oluşan sanal kolektif histeriye teslim olmaları… Kamuoyu algısı sandıkları manipülasyona teslim olup onun dümen suyunda hareket etmeleri… Twitter engizisyonuna düşenleri karakola çağırmaları… Siyasi ikbal peşindeki meczupları ciddiye alıp gündemi trollemeleri.
Bu kaos karşısında hukuktan siyasete onca bedel ödenen müştereklerimizde ısrar etmekten başka şansımız yok.
Cesur olmalı, bu sanal gürültüye pabuç bırakmamalı, kendimize, gerçekliğimize, insanlığımıza sahip çıkmalıyız.