Birincisi medya baskı altında tutulurdu ki kimse nelerin olup bittiğini tam olarak öğrenemesin, rejim ne diyorsa herkes onu kabul etsin. İkincisi istihbarat örgütleri güçlü olurdu ki kafasını kaldırma ihtimali olan muhalifler takip edilebilsin, gerekirse işkenceden tutun da öldürmeye kadar her türlü tedbir serbestçe alınabilsin!
Yıkılıp giden Saddam rejimi de böyleydi, bugün ayakta zor duran Esad rejimi de! Zaten dikkatle bakın, dünyanın neresinde bir baskı rejimi varsa en belirgin iki özelliği de bunlardan başkası değildir.
Basın baskı altındadır, istihbarat örgütleri muhalifleri bastırmak için ülkede en korkulan ve hesap vermeyen bir güçtür. Cumhurbaşkanı, bu ifadeleri ağzından kaçırmış değil. Bilerek ve inanarak bunları söylüyor.
Merak ediyorum, acaba AKP’nin içinde demokrasiden ve hukukun üstünlüğünden yana olan herhangi bir kişi kaldı mı diye?